3 Haziran 2023 tarihinde Hazine ve Maliye Bakanlığı görevine gelen Mehmet Şimşek’in ilk açıklaması “Rasyonel bir zemine dönme dışında seçenek kalmamıştır.” şeklinde olmuştur.

Böylece önceki dönemlerde birçok uzmanın anlam veremediği ekonomik politikalardan, örneğin heterodoks adı verilen fiyatlandırmanın genel olarak bir merkezden belirlenmesi esasına dayanan ekonomi politikasından vazgeçilmiştir.
Zira, 16 Şubat 2021 tarihinde 6,94’e kadar inen dolar döviz kuru, 22.03.2021 tarihinden itibaren ısrarcı düşük faiz politikası sonucu süratle yükselmiştir.
1 Aralık 2021 tarihinde 13,38 TL. olan USD kuru,  03 Mayıs 2023’de 19,51 USD’ye, Mayıs seçimleri ertesi  25,99 TL. seviyelerine ve bugün itibariyle 32,90 seviyesine ulaşmıştır.
Döviz kurlarının süratle yükselmesi de insanların canını yakan yüksek enflasyonun temel nedenini oluşturmuştur.
Önceki ekonomi politikalarından vazgeçilmesi ile örneğin; 
1- Hızlı artan kur artışı artık giderek istikrarlı hale gelmiş, yönetimin denetimi altına girmiştir.
2-TCMB net döviz rezervleri -65,5 milyar dolardan Haziran ayı başı itibariyle pozitife dönmüştür.
3-Türkiye’ye yapılacak yatırımların azalması ve maliyetinin artması anlamına gelen  5 yıllık risk primi (CDS)’nin 2022 yılında 885’e kadar yükselmişken, 265 baz puana kadar gerilemiştir.
4-Keza kur korumalı mevduatta gerileme devam etmektedir.
5-Türkiye’nin gri listeden çıkarak uluslararası yatırım fonlarının ülkede yatırım yapması amacıyla kara para aklama ve yasa dışı finansmanın önlenmesine ilişkin uygulamaları sürmekte olup gri listeden çıkma konusunda olumlu bir sonuç beklenmektedir. 
Ancak  uygulanmakta olan ortodoks-rasyonel ekonomik politika tek başına ülke insanın fena halde canını yakan ve örneğin en son TÜİK tarafından %75,45 olarak açıklanan yüksek enflasyon oranını ve diğer ekonomik sorunları çözmede yeterli olacak mıdır?
Sürdürülmekte olan ekonomik politikanın halen elde ettiği başarılarının kalıcı olması için, hukuk ve demokrasi alanlarında da reformlara gidilmesi gerekmektedir.
Zira gerek iç ve gerekse dış yatırımcı için önemli olan kısa vadede elde edeceği karlar değil, ülkemizin de menfaati açısından kendini güvende hissederek uzun vadeli yatırım yapmasıdır. 
Bu da hukuk ve demokrasi alanında yapılacak reformlarla ve merkezi yönetim tarafından bu reformlara uyulması ile mümkün olacaktır.
Diğer taraftan da enflasyonun faturasını işçi, memur ve emeklilere çıkarmamak gerekmektedir.