Açıklanan enflasyon oranının öncelikle inandırıcı olması lazımdır. Haziran ayı enflasyonu TÜİK tarafından yüzde 1,64 olarak açıklandı.

Ancak, sevinemedik. Çünkü çoğumuz inanmadık.

Zira, beklenti aylık yüzde 2’nin üzerinde idi.

2022 yılı Mayıs ayından itibaren enflasyon sepeti içindeki maddelerin açıklanmasına son verilmesi ile birlikte enflasyon madde sepetindeki mallardaki fiyat artışının tek tek görünmemesi açıklanan fiyat artışlarının güvenilirliğini sorgulamamıza yol açmıştır.

Madde fiyatlarının açıklanmaması, madde sepetindeki malların fiyatlarının nereden alındığı, fiyatlarının ne olduğu konusunda şüphelere yol açmaktadır.

TÜİK Başkanı ise bu konuyu ciddiye almayarak, geçmişte açıklanan madde fiyatlarının bir gösterge niteliği olmadığını, madde fiyatlarının açıklanması için bir gün daha çalışma yapmak gerektiğini, bu sebeple artık gösterge niteliği taşımayan bu fiyatları “Açıklamıyoruz”, diyebilmektedir.

Ekonominin rasyonel şekilde yönetileceğinin açıklandığı bir dönemde bu bir çelişki değil midir? Ekonomideki karar alıcılarının TÜİK verilerini kullandığı dikkate alındığında bu durumda rasyonel bir ekonomi politikası uygulanabilir mi?

Enflasyonun nedenleri arasında para arzının artması, arz-talep dengesindeki bozulmalar, girdi fiyatlarındaki artışlar (maliyet artışları), döviz kurundaki ani artışlar ve beklentiler ve psikolojik faktörler yer almaktadır.

İnsanların geleceğe yönelik beklentileri olumsuz yönde yoğunlaşıyor ve insanlar açıklanan rakamlara inanmıyorsa başka herhangi bir sebep olmasa bile o ekonomide tüketici, tüccar ve sanayici fiyatların düştüğüne inanmaz, bu durumda enflasyonu düşürmek daha da güçleşir.

Zira tüketici açıklanan enflasyon oranına güvenmez, enflasyonun önümüzdeki aylarda da artacağına inanırsa, elindeki ve avucundakini tüketim mallarına yatırarak talebi canlandırır.

Tüccar ve sanayici de enflasyonun düştüğüne inanmaz ise satışını yaptığı mal ve hizmet fiyatlarının enflasyonun altında kalacağı kaygısı ile mal ve hizmetlere zam yapar.

Diğer taraftan yüzde 1,64 olarak açıklanan Haziran ayı enflasyon oranı altı aylık enflasyon artışının da beklentilerin altında gerçekleşmesine sebep olmuştur. Bu suretle maaşlarında zaten yetersiz bir artış sağlayacak olan %25’in üzerinde zam bekleyen işçi emeklileri ile yüzde 20’nin üzerinde zam bekleyen memur emeklilerini hayal kırıklığına uğramıştır. Herkes gibi onlar da açıklanan Haziran ayı enflasyon artış oranını inandırıcı bulmamışlar, ekonomi ile ilgili karamsarlıkları daha da artmıştır.

O nedenle toplumun enflasyondan kurtulmasının bir şartı da açıklanan zam oranının inandırıcı olup beklentileri karşılaması gerekmektedir. Zira toplumun her kesimi enflasyon karşısında tavırlarını beklentilerine göre belirlemektedir.