Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) 16.08.2024 tarihinde Haftalık Para ve Banka İstatistiklerini açıklamıştır.

Açıklamaya göre, bankacılık sektörünün mevduat bankalarındaki toplam mevduatı 17 trilyon 12 milyar 370 milyon 925 bin liraya çıkmış,

Aynı dönemde bankalardaki TL cinsi mevduat yüzde 2,43 artışla 10 trilyon 629 milyar 449 milyon 215 bin lira, yabancı para (YP) cinsinden mevduat ise yüzde 1 yükselişle 6 trilyon 383 milyar 855 milyon 105 bin lira olmuş,

Bankalarda bulunan toplam YP mevduatı, geçen hafta 200 milyar 48 milyon dolar düzeyinde gerçekleşirken, bu tutarın 169 milyar 10 milyon doları yurt içinde yerleşik kişilerin hesaplarında toplanmıştır.

QNB Finansbank Ekonomistlerinin hazırladıkları raporda ise TCMB ve bankalar nezdinde kayıt içerisindeki altın stokunun Ocak 2024 itibariyle 1.100 ton olduğu ve bunun dışında kalan ve kayıt altında olmaya altın rezervinin ise 3.997 ton (260 milyar dolar) olarak hesaplandığı kaydedilmiştir.

Tüm bu verileri neden yazdım?

Ülkemizde tasarruf sahipleri hala kendi paralarına güven duymamakta faizlerin %50’liler civarında olmasına ve yıl sonu enflasyonun %38-40 aralığında olacağının hedeflenmesine rağmen TL mevduatına gerekli ilgili göstermemektedir.

Yedi aylık enflasyonun ise %28,76 oranında ve doların yılbaşından beri %11,7 oranında artmış olmasına yani fiyat artışlarının dolardaki artıştan fazla olmasına rağmen de birikimlerinin %37,5’ini hala dövizde tutmaktadır.

Öte yandan insanımız dövize de çok güven duymamakta tasarruflarının 8,5 trilyon TL’lık tutarı da yastık altı altındadır.

Zira insanların belleklerinde kötü dönemler çok fazla yer tuttuğu için o dönemler beyinlerden seneler geçse bile silinmemekte, altına olan ilgi hala yüksek oranda devam etmektedir.

Üstelik insanlık çok yakın bir geçmişte bir pandemi yaşamış, halen devam eden bir Rusya-Ukrayna savaşı, ABD – Çin gerginliği ile nereye gideceği belli olmayan İsrail Devleti’nin Gazze’de uyguladığı soykırım gibi kötü gidişatlar söz konusudur. 

Dünyanın önemli zenginlerinin de ekonomik ve politik açıdan yeni yatırım aracı olarak güvenceyi altında gördükleri ve altın depolama alanlarına olan talebin artışa geçtiği, bilinmektedir.

Başa dönersek, ülkemizde TCMB’nin 16.08.2024 tarihli istatistiğine girmeyen halkının yaklaşık %80’ni ise bırakın tasarruf yapmayı açlık ve yoksulluk sınırında yaşamaktadır.