23 yılımı verdiğim CHP'den istifa ettim. İstifam tek taraflı bir tavırdı. Bu tavrım örgütümdeki bütün Atatürkçü ve sol sosyal demokratların onurunu, emeğini, hakkını hatırlatma ve savunma tavrıydı.

Benim tavrım, CHP'nin Genel Merkez yöneticilerinin, Sırça Köşkleri'nde oturup, Ankara’nın Trilye restoranlarında İzmir’i dizayn etmeye çalışan, örgütün emekçilerini yok sayan, istedikleri ilçeyi istedikleri kişiye peşkeş çeken zihniyetedir.

Benim tavrım, CHP'nin evlatlarının kendi ilçeleri-illerinde yok sayılmasınadır. Benim tavrım bilerek ve kasten, tescilli hırsız arsız dolandırıcıları, partinin fedakar evlatlarından daha değerli yerlerde tutulmasına gösterilen özendir. Benim tavrım vefasızlığadır . Benim tavrım yalanadır. Benim tavrım riyakarlığadır.  Bir partinin genel başkanının yapay zeka ile siyaset yapmaya çalışmasına ve örgütünün zekasına güvenmemesinedir! Benim tavrım AK Parti ye her türlü yakıştırmayı yapıp kendi evinin önündeki kirlenmişliği bozulmuşluğu görmeyen, yok gören zihniyetedir. Benim tavrım, vatan için biz mücadele ederken vatanını umursamaz olanların, Ankara kulislerinde ekonomik geleceklerini tasarlamalarında ortak şebeke ve ekipler yataılmasınadır.

Benim tavrım 'vatan elden gidiyor, rejim değişiyor dediğimde ceylan koltuğunda oturup buna sesiz kalıp zaten gitti ne yapalım' diyenleredir. Benim tavrım, benim oyumla seçilmiş oturduğu koltuğa benim desteğimle gelmiş, ama kendi cebini doldurmak için çalışan hırsız yüzsüz ve arsızlaradır. Benim tavrım dürüsüt ancak bu arsızlara ses çıkarmayan korkaklaradır. Benim tavrım Mustafa Kemalciymiş gibi görünenleredir.  Benim tavrım, İzmirliyi yok sayan, fikrine görüşüne saygı göstermeyenleredir. Benim tavrım İzmirlinin verdiği krediyi şımarıkça harcayan kişileredir. Benim tavrım asla CHP'nin kurumsal kimliğine ve kurucu değerlerine değildir. Kurumsal kimliğini kendine kalkan edenleredir. Kullananlaradır. Atatürkçüleri duygusal sömürüp, kendi ekonomik rantlarını elde etme çabasında olan sözde Atatürkçü gibi davrananlaradır.

İzmir bizim kentimiz, Bu kentin geleceği için bütün ilçelerimizin kentsel kalkınması için zihniyet değişimi ile kentsel değişim, dönüşüm şarttır! Üretene her yol açılır. Kenti ve halkı için çalışan herkes Mustafa Kemal'i örnek alıp gösterebilir.

Yerel seçimler geldi geçti,  5. aya girdik. Neredeyse bütün belediye başkanları şikâyet etmek ten başka bir şey yapmıyor. Belediye başkanlığı makam şikayet etme yeri değildir. Çözüm üretme sorun çözme hizmet üretme yeridir. Size tavsiyem şikayet etmeyi bırakında halkın beklentisine kentin gelişimine hizmet etmeye odaklanın.

Sizleri belirleyen Ağababalarınıza tavrımı net ortaya koydum. Sizler de hasbel kader o koltuklara oturdunuz. Sizi ağababalarınız belirledi ancak İzmirli de belediyeleri hangi partinin yönetmesinin uygun olacağına karar verdi. Yani şahıslarınızı halk kale alarak değerlendirme yapmadı. Bu durumun ışığı altında artık top sizde bahane üretmek değil, çözüm üretmek ve efsane olmak artık sizin elinizde.  Bu saatten sonra geçen yazımda da belirtiğim gibi iş size düşüyor. Ya efsane olur tüm İzmirlinin kalbine girer İzmirli için çalışırsınız. Ya da Ağababalarınız için çalışır döneminizi tamamlarsınız.

Mecliste bir milletvekilinin odasında dolar dolu poşeti unutacak kadar para ile oynayanlara mı çalışacaksınız? Yoksa halka mı? Bu da size kalmış.