Duyduk duymadık demeyin… Vatana millete hayırlı olsun, cicişler duysun, didişler duysun Dilan Polat‘ınız serbest bırakılmış.

Ya bu kadına yazık değil mi? İçeri attılar ya ne güzel paraları savuruyordu. Dilan’cağız gıcır gıcır, çeşit çeşit süper lüks arabalara biniyor, yalılarda, malikanelerde, kotralarda videolar çekiyordu. Tüm ezik tipleri kendine hayran bıraktığı gibi, zenginlerinde gözbebeği,tamir, bakım, onarım güzellik merkezleri duraklarıolmuştu.

Dilan Polat Güzellik Merkezi’ne gitmeyen kalmıyordu. Hatta Dilan Polat Güzellik Merkezleri’ne gitmek bayağı havalı sükseli oluveriyordu. Bütün zengin kadınlar Dilan Polat’ta makyaj estetik botoks yaptırmak için aylar öncesinden sıraya giriyorlardı. Ah be adaletin bu mu dünya nasıl alırsın cezaevine  bu kadıncağızı be… Yüzlerce çalışanı olan bu gariban kadıncağızı, yani ne olmuş sıfırdan zengin olmuş diye, hayatında hiç dolar yüzü görmemiş diye dolarları saçıp savuruyorsa ne olmuş yani?

Ayakkabı kutularında saklamıyor en azından kadıncağız. Emperyalist Amerikan dolarını yerlere saçıyor. Doları aşağılıyor.Kimi gariban gibi de yakmıyordu. Bu da savuruyor,üstüne basıyor, üstünde yatıyor. Ne olmuş sanki bunu yaptı diye insan ceza evine atılır mı? Yakanı da içeri atsaydı bu adalet o zaman! Yoh yoh kıyamam garibanım adam dolar yakıyor. Dolar da sonra Türkiye’yi ekonomik olarak yakmaya devam ediyor. Bağırıyor çağırıyor. Feryat figan ama ne yapsın adam şemsiye bu rüzgardaaçıldımı kapanması zor oluyor. Açılmama durumu ile kalınca da fena acıtıveriyor… Dilan kızımız ise sessiz sedasız cezaevinde dikiş nakış yapıyor, iğne oyası ile oyalanıyormuş. Çıkınca tekstil fabrikası kuracağını da söylüyormuş. Cezaevinden çıkan gariban ablalara iş vermek için. Helal be sana Dilan helal...

“Parayı saçıp artık savurmayacağım. Dolarları deste deste kutularda bavullarda saklayacağım. Kasalara girecek odalar dolusu paracıkları arasıra ziyaret edipbakacağım. Dolarlar rahat duruyor mu? Yer ve el değiştiriyor mu diye de gözümle göreceğim. Hesabımı, ağabeylerime ablalarıma vereceğim. Kimse ile de ziyaretlerimi o beni sonradan görme gibigören eziklerle de paylaşmayacağım” diyormuş.

“Adalet tamam kız sana güveniyoruz. Bizi mahcup etme bak çok beceriklisin bir anda Türkiye’nin sayılı zengini, güzellik merkezlerinin sahibi olarak ünlendin. Cemiyet hayatı sana ve kocana hasret kaldı hemen geçin normal hayata ve fazla göze batmayın ha…”diyerek salı günü salı vermişler…

 İçerde boş oturmaktansa en azından ekonomiye katkı sağlasın diye filozof edalı Dilan serbest kalmış. Canım benim Dilancığımız… Dilan havalarda cezaevinin önünde hayranları, saçılan dolarları toplayan video kameraman çekim reklam tanıtım medya uzmanı arkadaşları dopdolu ve halk büyük bir sevinçle Dilan’ı bağrına basıyor.  Dilan Dilan Dilan uy Dilan uy Dilan  Rojda parçası çalıyor ötede vey Dilan vey Dilan…

Neyse gırgır şamata ne güzel de mi.

Gayrimeşru yapanların çoğu dışarıda ödüllü serbest gezerken sokak röportajında ekonomiyi iktidarı eleştiren isyan edenkızcağız tutuklanıyor. Milletvekili Can Atalay tutuklu, siyasi fikrini görüşünü ortaya koydu diye insanlar tutuklu. Bir ekmek çaldı diye gariban vatandaş çocuk halen yargılanıyor ama Dilan Polat serbest…

Aslında o kızımızın da Dilan’ı örnek alıp yaşamına devam etmesini isterdik de mi.  Korkmadan arsızca! Peki yıllardır bunu görüp de sus pus bir sistem nasıl oluştu? Sorgulamayan korkan bir toplum kimin sayesinde olduk ?  Sözde solcular, devrimciler, yetmez ama evetçiler, sözde Atatürkçüler, içini ilkelerini boşaltıp sadece belediye başkan adayı ve  milletvekiliatama işinde uzmanlaşan yöneticilerin olduğu CHP,sözde milliyetçi geçinen bozkurtçular ülkücüler.  Ve bunların yüzünden bu ülkede 23 yıldır adalet Dilan Polat adaleti haline getirildi.  Dilan Polat dünyasının adaletine devam edenler ile korkmadan tepki koyanların ayrıştığı bir ülkede mücadeleye devam. İyiler her zaman kazanır. Kötüler kazandığını sadece zanneder.  Oy  Dilan Dilan Dilan Dilaney…