Çocuklarla anlaşmamamızın temeli çocuk odaklı ailelerin artmasından kaynaklanıyor.
Hatta bu o kadar ileri boyuta gelmiş ki: uyuma, gezme, diğer kişilerle ilişkiler, alışveriş hep çocukların isteğine göre düzenleniyor. Çocuk istediğini istediği şekilde yapma özgürlüğüne sahip. Bu özgürlükler içinde yetiştirdiğimiz çocuklar toplumla nasıl uyumlu olacak. O zaman canı istemezse okula gitmez ödev yapmaz ders çalışmaz, istediğini yer istediğini yemez, başka insanların özgürlük alanına saygı duymaz. Bencil olup düşünmeden bunu yapanlar KDV’si ile birlikte alacaklar çocuğun mutsuz ve uyumsuzluğunu.
Aşırı baskı korkak, özgüvensiz, davranış bozuklukları ile dolu bir dünya yaratırken tersi de bencil ve sorumsuz bireyler yaratır. Elli yıl önce yazılmış farklı bir dünyaya ait kitaplarla bugünün çocuklarına ulaşmak olası değil ama uyumu biz sağlayacağız.
Ne köhnemiş fikirlere teslim olacağız, ne aşırı özgürlüklere yol alacağız. Biz nasıl onun yaşamından sorumlu olduğumuz için hayatı yüklendiysek onun da sorumluluklarına sahip çıkmasını öğreteceğiz.
Bugün dünle nasıl aynı değilse biz de aynı davranış ve kalıplaşmış sözlerle onlara yardımcı olamayız. Dünyanın en önemli projesi çocuklarımızı sevgi ile büyütmek onlara örnek olmak. “Telefonu bütün gün eline alma” derken bizim de almamamız gerekli. Sigara içip de sigara içme demek, yalan söyleyip “söylemedim” demek doğru değil. Çocuğunuzun nasıl olmasını istiyorsanız siz de öyle olun.
Dünyanın bir yanı hızlı gelişirken onları örnek almak; insan ömrünün uzaması hastalıklara çare bulunması, teknolojideki dev adımlar gibi. Başkalarının üretip yaratıklarına hayranlık duymak kadar bizim çocuklarımızın içindeki dâhiyi bilimle, eğitimle geliştirmek. Her istediğini alan birisinin üretmek için bir şeye ihtiyacı yoktur.
Her kursa gönderen sizler, çocuklarınızı telefonlarından ayırdığınızda elleri ayakları hareketsiz kalacaktır. Dünyanın bir yanı gelişirken bir yanında da savaşlar yokluk kol geziyorsa; bilgisayar eğitiminden önce ailecek hayatta kalma eğitimi verin. Doğayla dost olmasını sağlayın, suyu arıtmayı, bitkileri, mantarları, yenilecek yenilmeyecekleri öğrenmeyi, yön bulmayı telefon olmadan konum belirlemeyi her koşulda hayatta kalmayı öğretin. İzci olmasını sağlayın.
Eskiden çok önemli olan bu güzel çalışmada tarihe karıştı. Okullara da bu dersi koymak elzem. Hayat dersi mi dersiniz doğa dersimi bilemem. Tabi insan tanıma zamanın yaratığı kötü insanlardan ve alışkanlıklardan korunmada en az bunun kadar önemli. Başımıza geldikten sonra ahi vah etmenin bir önemi de yok
Çocuklarınızı azimli yetiştirin bıkmadan usanmadan denesinler. Doğru keşfedin doğru yönlendirin. Vincent van Gogh’un azmine herkes hayrandır. Hayatı boyunca sadece bir tek tablo satabildi. Oysa öldüğünde 800 tabloya imza atmış bulunuyordu. Bugün bir tablosu 179 milyon dolar. Azim konusunda en büyük örnek Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Yılmadan yorulmadan milletiyle tüm dünyaya kafa tutmuş bir liderdir. Üstelik zor koşullarda tüm dünya ona hayranken bizlere çalışmak gelişmek sevgi ve saygıyı unutmamak ve azimli olmak yaraşır.
