Geçen yazımda haksızlık karşısında susanın dilsiz şeytan olduğu konusunu ele almıştım. Ahlaktan haktan bahsetmeye devam etmiştik.

Memlekette insanlarımızın her geçen gün sosyolojik yapısında ciddi değişimler dönüşümler pik yapmaya devam ediyor. Ahlaksızın, hırsızın aklandığı, suçlunun suçsuz pürupak olduğu, suçsuzun, haklının, namuslunun cezalandırıldığı bir devir yaşamaya başladık. Son yıllarda daha da fazla yaşamaya devam ediyoruz. Hal böyle iken tabiî ki ahlaksız, kimyası doğuştan bozuk olan bazı zatlar tabiî ki böyle bir iklimde kendilerine hemen ciddi yer konum ve ortam  bulur ona göre de yaşamaya başlarlar. Bukalemun misali her renge giren bu zatlar kirli olmalarına rağmen kendilerini temiz gibi göstermeye çalışıp, toplumda kamuoyunda algı yaratmaya çalışırlar. Şaşıracaksınız ama bu tiplere de yine elleri kirli olanlar erk sahipleri zaman zaman ihtiyaca binaen sahiplenirler.

Bir sistem içinde toplumsal algı için bu tarz insanlar sürekli kullanılırlar. Ama bazıları da vardır ki bireysel tehdit, şantaj ve rüşvet işleri ile kısaca, ahlaksız işlerin peşindedirler. Hele hele internet medyası çıktı çıkalı herkes kendine göre bir site açıp gazeteciyim diye geçinmeye başladılar. Gerçek habercilik ve gazetecilik yapanlar dışında kalanların amacı çevreden hep nemalanmak olmuştur. Zaten gerçek gazeteciler dedikodu ve yalan haber mesnetsiz haber gerçek dışı dedikodu haber yapmaz yapılmasına müsaade etmez…

Çünkü gazetecilik ahlakı diye bir ahlak vardır. Elim temiz her diyenin eli temiz olup olmadığı, elinin adalet karşısında kopup kopmadığı, yıkanıp yıkanmadığı sonucu ile ortaya çıkar. Her türlü pisliğe elini sokacaksın sonra çıkıp elim temiz diyeceksin öyle mi? İşte bu tarz gazeteci müsveddeleri günümüz toplumun da algı yaratayım, çorbamı alayım, şantaj yapayım, şantaj yaptığım kişilerden rüşvet isteyeyim modunda çayın taşı ile çayın kuşunu vurayım ahlaksızlığının üzerine kendilerini  kurgulamışlardır.

Hayatlarında bir baltaya sap olamamışlardır. Toplumda sevilmemiş, sayılmamış kimse tarafından değer görmemiş, paranoyak psikoloji ile dışlanmış tipler oldukları için ona buna şuna çamur atarak kendilerini hatırlatmak isterler… Şimdi bu tarz iş yapan ve rüşvet karşılığı haberler türetip, namuslu şerefli haysiyetli dürüst vatan evlatlarına çamur atmaya çalışan sözde bu internet gazetecisi geçinenlere toplumumuzda şerefsiz ahlaksız namussuz derler. Adalette ve hukukta da sanık derler. Çünkü  bunlar cezalarını çekecektir çekmek zorundadırlar. Arsızlık, sapıklık, haysiyetsizlik yapıp kamuda işinden atılanlardan para alıp, namuslu haysiyetli vatan evlatları hakkında yalan yanlış haber türeterek çamur at izi kalsın davranışında bulunanlar kim olursa olsun başta ilahi adaletin ve Türk  adaletinin ve yargısının karşısında hesap vermek zorunda kalacakları kesindir. Adaletin kestiği kirli eller acır mı, acımaz mı göreceğiz?

Değerli okurlar bu ahlaksız kalemi satılmış para için her şeyi yapan gazeteci görünümlü tiplerden uzak durun ve bu şarlatan ahlaksız kişilerin söylediklerine asla inanmayın… Bu ülkenin namuslu dürüst şerefli halkı için vatandaşı için bilim için ilim için çalışan vatan evlatlarına sahip çıkın. Bu şarlatan rüşvetçi çakallara asla vatan evlatlarımızı yem etmeyelim.

 Siyasilere de bir çift lafım var. Ülkesini seven siyasetçi,  kirli ellerden dökülen yazılara kalemi satılmış şantajcılara bu ülkeyi dar eder. Dar etmek bir kenara o kalemi kırdırır bir daha asla kimseye ama hiçbir namuslu vatan evladına çamur atmasına izin vermez… Çünkü peygamber efendimizin (sav) dediği üzere,” haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” şeytan olur…