Dünya tarihi, farklı amaçlar için yapılan birbirinden ilginç protestolarla dolu.
Dünyanın ilk kadınları tarihçilerin araştırma konusu olmak zorunda kaldı. Yıllar önce okuduğum Özlem Kumrular’ın ‘’Ortaçağ ve Yeniçağ’ın Çıgın Kadınları Makalesi’’ çok güzeldi.
Her sanat eserinin ardında bir hikaye, eserin yaratılışında da bir ruh vardır. Çağları aşan bir estetik duyguya sahip bir esere sahip olmak…
Tesadüfen sosyal medayada gezinirken okuduğum bir yazı beni çok eğlendirdi. Yazının başlığı: Disney Prensesler Terapiste giderse?
Salgınlar çağında çocuk sahibi olmak… Kaderimizde bu varmış, ortaçağ karanlığından farkımız muhteşem doktorlarımız. Salgınlar aynı…
Biz zannediyoruz ki hep başkaları hep tanımadıklarımız ölecek... Başkalarının anneleri ağlayacak… Başkaları adalet koridorlarında adalet arayacak…
Yarıyıl tatili harika geçiyordu, Rüya her sabah yanımda uyanıyor ve kahvaltılarımızı bile bruncha döndürmüştük ki, huzurumuz uzun sürmedi.
Bir haber izlerken, emekli bir ağabeyimizin sözleri beni hem güldürdü hem düşündürdü.
Rüya’nın da büyümesiyle gidilecek ülkeler listesi oluşturmaya başladık. Gezginlerin programlarını izliyoruz.
Türk Dil Kurumu, 1 milyon kişinin katıldığı anket sonrası yılın kelimesinin 'kalabalık yalnızlık' olarak seçildiğini açıkladı.
Asgari ücret açıklandı. Sihirbaz değilseniz açlık sınırında kalmaya mahkum bir rakam. Emekliler zaten ülkemizde sosyal atık konumunda.
‘’Akran Zorbalığı’’ daha ilkokulda normalleştirmemiz gereken bir gerçeğimiz(!) Çocuklar birbirlerine hakaret etsinler; beyinsiz desinler, dünyanın en çirkin kızı sensin desinler, annen öldü mü?
Bu bağlantı sizi https://www.haberekspres.com.tr dışındaki bir siteye yönlendiriyor.