Tarım ve Orman Bakanlığı 1 Ekim’den itibaren taklit-tağşiş yapılan ve sağlığı tehlikeye düşürecek gıda ürünlerinin ve işletmelerin listesini paylaşmaya başladı. Tabii beni de hemen aldı bir merak. Oturdum gün gün listeleri inceledim. Gördüm ki sağlığımızla oynayan işletmelerin sayısı öyle bir elin parmağını geçmeyecek kadar az falan değil, yüzlerce…
Her gün açıklanan listelerde ünlü fast food zincirleri bile var. Kimisi bir gıda maddesini taklit etmiş kimisi ise tağşiş. Nedir bu taklit ve tağşiş diyorsanız gelin birlikte anlayalım.
Öncelikle gıdada taklit ve tağşiş kelimelerinin anlamlarıyla başlayalım. Gıdada taklit; gıda maddesinin ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerin şekil, bileşim ve nitelikler itibari ile kendisinde olmayan özellikleri sahip gibi gösterilmesi, yani “miş gibi” yapması; tağşiş ise gıda maddelerinin mevzuata veya izin verilen özelliklerine aykırı olarak üretilmesi halini ifade ediyor. Sağlığı tehlikeye düşürecek gıdalar kısmını açıklamaya gerek olmadığını düşünüyorum ama yine de Tarım ve Orman Bakanlığının internet sitesinde ki örnekle kısaca, tekstil boyasının gıdada kullanılması, gıdaya ilaç etken maddesi katılması vb. Peki listeye göre, ne yemek isterken acaba neler yiyoruz? Mesela mutfaklarımızda her zaman bulunan baharatlar. Pul biber, sumak, kuru nane gibi renkli baharatlarda daha taze görüntüsü vermek için gıdada kullanılmasına izin verilmeyen boyalar kullanıyorlar. Tekstil boyası mı? Ayakkabı boyası mı? Ne boyası? Orasını Allah bilir artık. Hem lezzetli hem de sağlıklı olmasından sebep bolca kullandığımız zeytinyağına tohum yağları veya düşük kalite yağlar karıştırıyorlar ve yine tehlikeli boyalar kullanıyorlar. Antep fıstıklı diye kilosu bin liralara satılan baklavada fıstık yerine ıspanak, bezelye ve diğer yeşil sebzeler kullanılıyor. Her sabah kahvaltımızın olmazsa olmazlarına bir bakalım. Tereyağının içinde patates ve bitkisel yağlar, peynirlerin içinde nişasta, zeytinde boya… Listeye göre bal da en çok taklit edilen gıda maddelerinden biri. Sütün yağını alıyor, kekiklere yabancı madde, enerji içeceklerine ilaç etken maddesi, alkollü içkilere şüpheli sıvılar karıştırıyorlar. Ve gelelim hayvansal ürünlere. Özellikle sucuk, salam, hazır köfte, kebap gibi gıdalara tek tırnaklı eti karıştırılıyor. Yani at, eşek eti… Ve bu ürünler bazı zincir marketlerde de satılıyor. Daha da acısı mahallemizde belki defalarca yemek yediğimiz işletmelerdeki etli kuru fasülye, lahmacun, pide, kebap gibi yiyeceklerde de tek tırnaklı eti, kanatlı eti ve sakatatlar var. Aman Allahım dediğinizi duyar gibiyim. Çünkü ben de öyle diyorum. Aman Allahım. Biz neler yiyoruz böyle. Kimi işletmeye cezalar kesiliyor, kimi işletme mühürleniyor ama çözüm olur mu? Tabii ki hayır. Çünkü biri kapanır biri açılır. Kötü niyetli, ahlaksız işletme sahipleri bitmediği sürece biz daha çoook ne idiği belirsiz şeyler yeriz.