Faizin haram olduğunu düşünen bankalar, müşterilerine faiz vermez ama "kâr payı" adı altında neredeyse aynı oranda ödeme yapar.

Ne güzel değil mi? Kelime değişti mi, zihniyet de temizleniyor sanki. Ama işin aslı aynı: Paranı yatırıyorsun, banka birazını sana geri veriyor. Adına ister faiz de, ister kâr payı. Sonuçta para kazanıyorsun.

İşte siyasette de benzer bir durum var. “Seçim” dediğimiz olayın zamanı değişince adına da "erken seçim" demiyorlarmış artık.

Öyle bir şey mümkün mü? Evet, mümkünmüş.

AK Parti Genel Başkanvekili Mustafa Elitaş, geçtiğimiz günlerde bir televizyon programında, 2028’de yapılması planlanan seçimin 2027 Kasım ayına "öne alınabileceğini" söyledi. Ama hemen ekledi: “Bu bir erken seçim değil, öne alınmış seçim olabilir.”

Yani seçim sandığı bir yıl önce önümüze gelecek ama sakın ha "erken seçim" demeyin, aman diyeyim, yanlış olur!

Şimdi burada kime inanalım? Hangi kelimeyi kullanacağımıza mı takılalım, yoksa sandığın bir yıl erken geldiğine mi?

Biraz kafa karışıklığı yaşadınız mı? O zaman bir hikaye anlatayım, kafalar iyice karışsın:

Bir zamanlar bir kral, halkına harasındaki atları dağıtmış. Demiş ki: "Bu atlara bir yıl iyi bakın. Bir yıl sonra gelip kim bana ‘At öldü’ derse, kellesini alırım!" Halk atları alıp gitmiş. Bir ailenin aldığı at bir ay içinde ölmüş. Yıl bitmiş atlar teslim edilecek, tabii büyük bir panik! "Kim gidip krala ‘At öldü’ diyecek?"

Kara kara düşünürlerken, evin en safı çıkıp, “Ben söylerim!” demiş.

Gitmiş sıraya girmiş.

Atını getirenler teslim edip evlerine dönerken, “At öldü” diyenlerin kellesi oracıkta alınıyormuş.

Sıra bizim safa gelmiş.

Kral sormuş, “At nerede?” Bizimki yanıt vermiş:

“Ulu kralım sizin geçen sene bize verdiğiniz at var ya yere yattı kalkmıyor…”

Kral hiddetlenmiş, “Ne demek bu?” diye tekrar sormuş. Bizimki, “Efendim sizin geçen sene verdiğiniz at var ya, gözlerini yumdu açmıyor…”

Kral daha da hiddetlenmiş, “Söyle be adam ata ne oldu?

Bizimki gayet rahat, “Efendim sizin geçen sene verdiğiniz at var ya nalları göğe dikti indirmiyor..” deyince kral köpürmüş, “Şuna öldü desene be adam…”

Bizimki yanıt vermiş,

 “Onu da siz söyleyin ulu kralım…”

“Öldü” sözünü krala bırakan uyanık kurtulmuş mu..

Onu da siz düşünün…

Yazımı bir soruyla bitireyim isterseniz:

Seçim erken mi, yoksa öne mi alınıyor?

 

GÜNÜN SÖZÜ


Kelime oyunu yapmak, gerçeği ortadan kaldırmaz