Türkiye’de ekonomik krizin pençesi derinleşiyor. Pazarlarda fiyatlar el yakıyor, emekliler çocuklarından destek almadan ay sonunu getiremiyor, çalışanlar açıklanan asgari ücretle hayal kırıklığına uğruyor.
Halkın çoğu ayakta kalma savaşı verirken, ana muhalefet partisi CHP’nin örgütlerinde iç çekişmelerin gölgesinde kalan bir gündem var. Peki, bu tabloda yanlış nerede?
CHP İzmir Örgütü, Gençlik Kolları başkanı Ruhsar Selis Çelik’in önderliğinde, Bornova, Karabağlar ve Buca ilçe başkanlarından yazılı savunma istemiş durumda. Gerekçe? Parti etkinliklerine katılmamaları ve il başkanlığının talimatlarına uymamaları. Ancak şu noktada sormak gerekiyor: Türkiye’nin devasa ekonomik sorunları ortadayken, CHP neden kendi iç çekişmeleriyle gündem oluyor?
Bir tarafta, “genç belediye başkanları” olarak adlandırılan Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, Buca Belediye Başkanı Görkem Duman ve Torbalı Belediye Başkanı Övünç Demir’in, Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’a karşı bir hareketlilik içinde olduğu söyleniyor. Diğer tarafta, CHP İzmir İl Başkanlığı yeni yılda kampa girileceğini, örgüt ve belediye ilişkilerinin, çalışma modellerinin gözden geçirileceğini duyuruyor. Bu kampın da gündeminde de halkın yaşamsal sorunlarına dair bir çözüm önerisi bulunmuyor.
Görülen tablo şöyle: Parti içi çekişmeleri, hizip kavgaları, yazılı savunmalar ve ilçe başkanlarının şikayetleri, CHP’nin örgüt gündemini belirliyor. Oysa halk, siyasi aktörlerden dertlerine çare bulacak politika üretmesini bekliyor.
Ekonomik krizin vurduğu bir ortamda, CHP neden öncülüğünü kaybediyor? Neden halkın gündemini belirlemek yerine kendi örgüt içindeki kısır döngülerde zaman harcıyor?
Türkiye’nin çözüm bekleyen sorunları belli: Yoksulluk, gelir adaletsizliği, çalışanların mutsuzluğu, emeklilerin çaresizliği…
Halkın sesi olmaya aday bir muhalefet partisinin bu sorunlara dair sahici önerilerle çıkış yapması beklenmez mi?
Ne yazık ki CHP İzmir örgütü, bu özlenen liderlik rolünü oynamaktan uzak görünüyor.
Oysa ki çare, öncelik sıralamasını yeniden yapmakta yatıyor. Parti, kendi içinde enerjisini tüketmek yerine, sahaya inerek halkın gönlünü kazanacak projelere odaklanmalı. Emeklilerin, çalışanların ve gençlerin sesini duyacak etkin politikalar üretmek, sadece CHP için değil, Türkiye’nin geleceği için de kritik bir adım olacak.
CHP’nin önceliği, örgütteki sorunları çözmek değil; halkın yüreğindeki yerini tekrar kazanmak olmalı. Bunun için de önce iç çekişmeleri bırakıp gerçek sorunlara odaklanması gerekiyor.
Halkın gündeminden uzaklaşan bir parti, hangi savunmayı isterse istesin, halkı ikna edemez.
GÜNÜN SÖZÜ
Kavgalı eve kimse kız vermez!