Ege'nin bereketli toprakları, kuraklığın pençesinde kıvranıyor. İzmir ve Manisa, su savaşının eşiğinde.

İklim krizi ve yağış azlığı, bir kentin musluklarından akan suyu, diğer kentin tarlalarından çekmek gibi bir çıkmaza sürüklüyor bizi. Peki, çözüm ne? Ya da daha doğru bir soru: Çözüm biz miyiz?

Sonbahar ve kış mevsimleri beklenen yağışları getirmedi. Barajlardaki su seviyesi ürkütücü seviyelere düştü.

İzmir’in can damarı Tahtalı Barajı’nda doluluk oranı yüzde 15’e kadar indi. Diğer barajların durumu da iç açıcı değil. Balçova, Güzelhisar, Alaçatı Kutlu Aktaş, Ürkmez ve Gördes barajları adeta kuruma noktasına ilerliyor. Bu rakamlar, önümüzdeki yazın bir susuzluk felaketi olabileceğinin habercisi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Manisa'da açmayı planladığı 11 yeni su kuyusuyla kente yılda 32 milyon metreküp su sağlamayı hedefliyor. Ancak Manisalılar isyanda. Tarımın kalbi sayılan Manisa’nın yer altı sularının İzmir’e aktarılması, çiftçiyi perişan edebilir.

Üzüm, kiraz, şeftali, domates, biber ve daha birçok tarımsal ürün, susuzluk tehdidi altında. Demirköprü Barajı’na bağımlı olan çiftçiler, bu planın hayata geçmesiyle birlikte toprağın verimsizleşeceğini ve tarımsal üretimin sekteye uğrayacağını söylüyor.

Haklılar. Ancak İzmirliler de haklı. Şehir suya muhtaç.

Ama burada gözden kaçan asıl mesele şu: Kaynaklar sınırlı, ama bizim tüketim hızımız sınırsız. Eğer suyu tasarruflu kullanmazsak, kuyular kazılsa da barajlar dolsa da bu kriz bitmeyecek.

Bugün Manisa ve İzmir arasında yaşanan su gerilimi, aslında tüm Ege’yi ilgilendiriyor. Çözüm, birbirimizin suyuna göz dikmek değil, elimizdeki kaynakları daha bilinçli kullanmak.

Boşa akan her damla, yalnızca barajlardan değil, geleceğimizden de eksiliyor.

Su tasarrufu artık bir seçenek değil, bir zorunluluk. Musluklarımızdan süzülen her damlanın, bir başkasının yaşam kaynağı olduğunu unutmadan hareket etmeliyiz. Tarımda, sanayide, evlerimizde ve günlük yaşantımızda su kullanım alışkanlıklarımızı değiştirmezsek, bu tartışmaların çok daha büyüğünü yaşayacağız.

Bugün Ege’de su için başlayan kavga, yarın tüm Türkiye’yi sarabilir. Susuz yaz kapıda. Çareyi dışarıda aramak yerine, önce aynaya bakmalıyız.

GÜNÜN SÖZÜ

Susuz yaz bizi bekliyor