Yeni yıl yeni umutlar. 2024’ten kalan en önemli miras belki de teror belasından kurtulmamız olacak.

2025’in barış dolu huzur içinde geçmesini diliyor, yeni yılın ilk gününde bizleri bölmeye çalışanlara, ülkemizde bölücülük yapmaya çalışanlara iki çift sözüm var onları sizlerle paylaşmak istiyorum.

Dili olan konuşuyor, eline kalemi alan yazıyor. Herkes fikir yürütüyor, ahkâm kesiyor. Ama ben anlamıyorum. Belki kalın kafalıyım, belki de gerçekten sorunun ne olduğunu göremiyorum. Türk-Kürt ayrımı yapanlara basit bir soru sormak istiyorum:
“Bu ülkede Türklere verilip de Kürtlere verilmeyen ne var?”

Düşünün, Hakkâri’de yaşayan bir Kürt vatandaş, "Ailemle İzmir’e taşınacağım," dese buna karşı çıkan bir yasa var mı?

Bizim ülkemizde kimseyi azınlık görmedik. Gönlümüzde ayrım yok, aklımızda bölünme yok. Ama bu ayrımı körükleyenlere bir anlam veremiyorum.

Hangi Kürt, hangi üniversiteye girmek istedi de kapılar yüzüne kapandı?
Hangi Kürt, sanatçı oldu da dinlenmedi, alkışlanmadı?
Bu ülkenin en sevilen müzisyenlerinden, en büyük sahnelerinin yıldızlarından kaçı Kürt kökenli, hepimiz biliyoruz. Dinliyoruz, keyif alıyoruz. Kazandıkları paralarla oteller yaptırıyorlar, en lüks arabalara biniyorlar. Helal olsun, daha çok kazansınlar. Ama bu gerçekler ortadayken sorun nerede, bunu anlamıyorum.

Bu ülkede Kürt kökenli vatandaşlarımız Cumhurbaşkanı, Başbakan olmadı mı? Onlara “Sen Kürtsün, yapamazsın,” diyen oldu mu?
Hayır. Çünkü hepimiz aynı bayrağın altında yaşıyoruz. Hepimiz bu toprağın birinci sınıf vatandaşlarıyız.

Pazarda, ehliyet alırken, ev kiralarken birine “Türk müsün, Kürt müsün?” diye soran var mı?
Yok. Ama bu ayrımcılığı körükleyenlerin diline bakarsanız, sanki Türklerin bir eli yağda bir eli balda, Kürtlerin ise yaşam hakkı yok.

Evet, ülkemizde işsizlik var. Evet, açlık sınırının altında maaş alanlar var. Ama bu sıkıntılar bu ülkede yaşayan herkesin sıkıntısı.

Hepimizin aynı dertlerle boğuştuğu bir ülkede, neden ayrışıyoruz?

41 yıldır Güzelyalı’da yaşıyorum. Mahallemizin en sevilen esnafı kim, biliyor musunuz? Midyeci Hasan. Mardinli, Kürt. Herkes tanır, herkes sever. Kimse onu kendinden farklı görmez.

Bir ay önce Diyarbakır’daydım, Mardin’deydim. Oradaki insanlar İzmirlilerle, Muğlalılarla, İstanbullularla bir ayrım yapmıyor. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaktan gurur duyuyorlar.

Türk’ün Kürt’le, Kürdün Türk’le bir sorunu yok. Ama bu ayrımı yaratarak rant sağlayanlar var. İşte sorun burada.
Okul yakan, öğretmen, çocuk öldüren, yatırımları sabote eden, bölgeyi yoksulluğa mahkûm eden teröristlere karşı, o bölgenin insanı zaten en büyük tepkiyi gösteriyor.

Hükümetin ve Devlet Bahçeli’nin başlattığı sürecin iyi sonuç vermesini diliyorum. Ama PKK’nın silah bırakacağına inanmak zor. Yıllarca kanla beslenen bir yapının, bir kişinin sözüyle silah bırakacağını düşünmek fazla iyimserlik olur.

2024’ü acılarıyla, tatlı anılarıyla geride bıraktık. 2025 umut olsun, barış olsun, sevgi dolu olsun.

GÜNÜN SÖZÜ

2025 barış ve sevgi getirsin