Bu soruyu sıklıkla duyuyoruz. Toplumumuzda, özellikle eğitim seviyesi yüksek meslekleri seçen bireylerin, ailelerinin eğitim durumuyla ilişkilendirilmesi yaygın bir durum. Öğretmen anne babaların çocuklarının daha başarılı olduğu, eğitim seviyesi ve ekonomik düzeyi yüksek ebeveynlerin çocuklarının çok daha iyi okullarda okudukları ve başarı oranlarının da yüksek olduğu çoğu zaman doğru kabul edilen bir gerçek. Peki, okumamış anne babaların çocuklarının doktor, mühendis gibi mesleklere gelmesi ve bu süreçte yaşanan zorluklar hakkında neler söyleyebiliriz?
Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, bir bireyin başarısı, sadece eğitim düzeyiyle ölçülemez. Motivasyon, azim, çevresel faktörler ve kişisel yetenekler de başarıyı etkileyen önemli unsurlardır. Okumamış anne babaların çocukları, bu faktörleri daha güçlü bir şekilde kullanarak hedeflerine ulaşabilirler. Tüm amacı çocuklarının iyi okullarda okuması olan binlerce, milyonlarca okumamış (okuyamamış) anne baba var.Bu ailelerin çocukları, ebeveynlerinden aldıkları destek, motivasyon ve kendi azim ve çabaları ile elbette çok iyi okullarda okuyabilir ve başarılı olabilirler. Tabii bu süreçte bazı zorluklarla karşılaşmak kaçınılmazdır. Bunlar nelerdir derseniz en önemli başlık ekonomik sıkıntılar diyebiliriz. Eğitim masrafları, ders materyalleri gibi konularda ekonomik sıkıntılar yaşanabilir. Bu durumda, burslar, kredi olanakları, aile ve hatta akraba desteği gibi çözümler aranabilir. Kim okumak isteyip de yeterli imkanları olmayan bir çocuğa destek olmak istemez ki? Diğer bir başlık sosyal çevre baskısı.Çevrelerindeki kişilerin beklentileri ve tutumları, öğrencinin motivasyonunu olumsuz etkileyebilir. Okuyup da ne olacaksın düşüncesi ve baskısı çocuk üzerinde negatifdurumlar yaratabilir. Bu durumda, farklı sosyal çevreler oluşturmak ve destekleyici bir ortam yaratmak önemlidir. Ayrıca pozitif düşünceyle istemsiz yapılan baskı da, öğrenciyi zorlayabilir. Baskı yapmadan sadece destek olarak , çevresel baskı var ise de belki yurtta, belki bir akraba yanında kalmasını sağlayarak, rahat okumasına yardımcı olunabilir. Anne baba bu kadar fedakar ve motive eden olduğu halde çocukların anne babalarını beğenmemeleri ise karmaşık bir konu. Bu durum, genellikle farklı beklentilerden, iletişim sorunlarından veya sosyal baskılardan kaynaklanıyor. Önemli olan, karşılıklı anlayış ve empati kurmak.Saygıyı ve minneti asla bir kenara koymamak. Tüm bunlar sadece bireysel bir sorunlar da değil, aynı zamanda toplumsal sorunlar. Eğitim sistemimiz, tüm öğrencilerin potansiyelini ortaya çıkaracak şekilde yeniden yapılandırılsa, toplum olarak, eğitim seviyesi ne olursa olsun, herkesin eşit fırsatlara sahip olması gerektiği bilincine varılsa ve tüm ülkede fırsat eşitliği olsa güzel olmaz mı?
Sonuç olarak okumamış(okuyamamış) anne babaların çocuklarının başarılı olması, azim ve çaba ile elbette mümkündür. Toplum olarak, bu çocuklara destek olmak ve onların potansiyellerini ortaya çıkarmak da bizim boynumuzun borcudur. Unutmayalım ki; eğitim, iyi niyetleri, iyi sonuçlara çevirir.