Selçuk’un, Türkiye’nin ve dünyanın göz bebeği olan Meryem Ana Evi’nin giriş ve otopark ücretlerinden elde edilen gelir, tam 54 yıldır Selçuk Belediyesi’nin bütçesine can suyu oluyordu.

Belediye bütçesinin yüzde 60’ını oluşturan bu gelir sayesinde Selçuk Belediyesi, halkına daha ucuz ve erişilebilir hizmetler sunabiliyor, esnafına yük bindirmiyor, çalışanlarına hak ettiği şartları sağlıyordu. Ama şimdi, 24 Kasım’dan itibaren bu gelir Tarım ve Orman Bakanlığı’na aktarılacak.

Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, alınan bu kararın sadece belediye bütçesini değil, tüm ilçenin sosyal ve ekonomik yapısını alt üst edeceğini ifade ediyor. Başkan Sengel’in sözleri hem sarsıcı hem de haklı bir isyanın yankısı:

"Devletin aklı, devletin vicdanı olduğuna inanmak istiyorum ama Selçuk halkına 'katı atık bedellerinizi yükseltmek zorundayız' demek zorunda kalacağım için utanıyorum. Esnafın gözlerinin içine bakıp 'işgaliyelerinizi artıracağız' demek zorunda kalacağım için utanıyorum. Selçuk halkına bunu yapmak zorunda bırakılmak bir ekonomik darbedir.”

Başkan Sengel’in bu sözleri, aslında bir belediyenin değil, bir ilçenin hayatta kalma çığlığı. Bir yanda ilçenin turizmi, halkın refahı ve esnafın ayakta kalma mücadelesi, diğer yanda ise merkezi yönetimin "kaynak aktarımı" adı altında belediyenin en büyük gelir kapısını kapatması var.

Selçuk’un sesini kısmak kime yarar? Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bu gelire ihtiyacı var mı? Elbette hayır. Peki ya Selçuk Belediyesi? Gelirin alınması, bir belediyenin adeta dizlerinin üzerine çökertilmesi anlamına geliyor. İşte burada durup düşünmek gerek.

Bu karar, sadece Selçuk’un bütçesini değil, halkının moralini, esnafının umudunu ve belediyenin hizmet kapasitesini de yok edecek. Başkan Sengel’in dediği gibi, bunun vebali sadece bir karar alıcının değil; susan, görmezden gelen ve "bize ne" diyen herkesin üzerinde olacak.

Selçuk, tarih boyunca direnişiyle, özgün kimliğiyle var oldu. Bu kararın Selçuk halkının geleceğini karartmasına izin verilirse, kaybeden yalnızca Selçuk değil, ülkemizin değerlerine sırt çeviren herkes olacak. Çünkü tarih bu süreçte kimlerin elini taşın altına koyduğunu, kimlerin de sadece seyrettiğini yazacak.

Bugün Selçuk halkı ve Filiz Ceritoğlu Sengel’in mücadelesi, bir ilçenin kaderine sahip çıkma hikâyesidir.

Başkan Sengel’in Selçuk halkı ile birlikte başlattığı bu “hayatta kalma” mücadelesine ilk destek Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli’den geldi.

Selçuklular bu desteğin artmasını, çığ gibi büyümesini ve ilçeyi, belediyeyi yok edecek kararın geri alınmasını istiyor.

GÜNÜN SÖZÜ

Meryem Ana Evi’nde, bir mucize olabilir mi?