Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, tutarsız, oradan oraya savrulan ve tamamen sosyal medyada oluşan tepkilere göre pozisyon alan, günübirlik çıkışlarla çelişkili mesajlar veren bir görüntü çizmiştir.

Bu savrukluk ve tutarsızlığın doruk noktası ise, Cumhurbaşkanına “cunta” yakıştırmasında bulunmasıyla yaşanmıştır.

Yıllardır Milletin oylarıyla seçilmiş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı “cuntacılıkla” suçlamak, yalnızca siyasi bir hadsizlik değil,  aynı zamanda milli iradeye karşı elitist bir küçümsemenin, hakaretin açık bir tezahürüdür.

Bu zihniyet, yani milleti “cahil” görüp, kendini “aydınlanmış azınlık” olarak konumlandıran üstenci bakış kendisinin hoşuna gitmeyen her konuda milleti aşağılar, hor görür, küçümser.

Aynı Avrupa gibi!

İşine gelince demokrasi der, işine gelince hukuk der. Ama en büyük hukuksuzlukları,yolsuzlukları, faşizanlığı bu zihniyet yapar.

Bugün kitabın ortasından konuşmak gerekiyor.

Cunta denecekse önce Özgür Özel’in aynaya bakması gerekiyor. Aynaya bakınca eminim ki kendisinden utanacaktır!

Durumu kurtarmak için konuyu siyaseten “kavramsal çarpıtma” kavramına sokup kurtulacağını da zannetmesin.

Özgür Özel bu ifadeyle sadece kendi siyasi iflasını belgelememiş, aynı zamanda CHP'nin içindeki çürümüş zihniyeti de gözler önüne sermiştir.

Bu sözler, geçmişte 27 Mayıs’ı alkışlayan, 12 Mart’a balans ayarı diyen, 12 Eylül’de suspus olan, 15 Temmuz’u terlik giyerek TV başından izleyen CHP’nin mirasının, bugünkü genel başkan nezdinde ana damar olarak hâlâ yaşadığını göstermektedir.

Hatırlayalım aynı CHP, 28 Şubat sürecinde "bin yıl sürecek" denen postmodern darbeye methiyeler düzmüş, brifingli yargı düzenine tek kelime edememişti.

367 garabetiyle Abdullah Gül’ün seçilmesini engelleyen Anayasa Mahkemesi kararını alkışlayan bu zihniyet değil miydi?

Kısacası CHP, geçmişte vesayetle kol kola yürümüş, darbecileri alkışlamış, seçilmişleri küçümsemiş bir geçmişe sahiptir.

Gerçek cunta, milleti tankla terbiye etmeye çalışanlardı, milletin oylarıyla defalarca sandıktan çıkmış biri değil.

Bu millet, cuntayı iyi tanır.

Cunta, sabaha karşı evinden aldığı Başbakan’ı idam sehpasına gönderen zihniyettir.

Cunta, 1980’de tank paletleriyle meclisin üstünden geçen karanlığın adıdır.

 Cunta, 28 Şubat’ta milletin seçtiği meclis çoğunluğunu yok sayan ve brifingli yargı ile milleti hizaya sokmaya çalışanların projesidir.

Cunta, 15 Temmuz gecesi TBMM’yi bombalayan, millete kurşun sıkan, Cumhurbaşkanı’nı öldürmeye gelen hainlerin maskesidir.

Bu millet contayı da iyi tanır!

Özgür Özel’in üstlendiği rol beş parçaya bölünmüş, Ekrem İmamoğlu’na mahkum edilmeye çalışılan partisinde contadan öteye geçmemiştir.

Conta ne yapar?

Sistemi birbirine bağlayan ama kendi başına bir hükmü olmayan, sıkışınca işlevini kaybeden,gevşeyen,patlayan bir parçadır.

Anlaşılıyor ki Özgür Özel’in bu “cunta” yaftalaması, contanın iyice gevşediğini gösteriyor.

Patlaması yakındır!