Günümüzde, hayatlarımızın her anı bir ses bombardımanı altında. Telefonlarımız, televizyonlarımız ve sosyal medya sürekli bir gürültüyle çevreliyor bizi. Bu karmaşanın içinde, sessizliği bulmak neredeyse imkansız gibi. Ancak, son yıllarda bu sessizlik arayışı sadece bir lüks değil, aynı zamanda ruh sağlığımız için de bir zorunluluk haline geldi. Hangimiz biraz sessizlik istemiyoruz ki?

Sessizlik, dış dünyadan koparak kendi içimize dönmemizi sağlayan bir fırsat. Düşüncelerimizi toparlamak, yaratıcılığımızı beslemek ve stresi azaltmak için çok önemli bir unsur. Meditasyon, yoga gibi uygulamaların popüler olmasının temel nedeni de bu aslında. Çünkü bu uygulamalar sayesinde, bedenimizi dinlendirirken zihnimizi de sakinleştiriyoruz..

Sessizlik, sadece bireysel düzeyde değil, toplumsal düzeyde de önemli bir rol oynuyor. Birbirini dinlemek, empati kurmak ve anlaşmazlıkları çözmek için bazen sessizliğe ihtiyaç duyuyoruz. Siyasetten sanata, eğitimden iş hayatına kadar her alanda etkili iletişim için sessizlik altın bir kural.

Peki sessizliği hayatımıza nasıl dahil edebiliriz?

Teknoloji detoksu: Günün belirli saatlerinde telefonlarımızı kapatarak, hiç olmazsa sessize alarak, sosyal medyadan uzaklaşarak dijital dünyadan arınabiliriz. Kendimizi ve sessizliği dinleyebiliriz.

Doğa ile buluşma: Doğanın kendine has bir sesi var. Bu ses şehir hayatından çok farklı, aslında sessizliğin sesi. Parklarda yürüyüş yapmak, doğada kamp yapmak gibi aktiviteler sayesinde fiziksel  olarak dinlenirken, sessizliğin içinde çınlayan rüzgar ve kuş sesleriyle zihnimizi de dinlendirebiliriz.

Okumak: Kitap okumak, bizi farklı dünyalara taşıyarak zihnimizi meşgul eder ve dış dünyadaki tüm gürültüden uzaklaşmamızı sağlar. Hele ki yağan yağmur veya yanan bir şömine eşliğinde güzel bir kitap okumak, sessizliğin en güzel hissedildiği anlardan biridir.

Yaratıcı aktiviteler: Resim yapmak, müzik aleti çalmak gibi aktiviteler de, zihnimizi rahatlatır ve stres atmamıza yardımcı olur. Şimdi hem sessizlik hem müzik aynı anda nasıl olur diyorsanız, sadece rahatlatıcı bir müzik dinleyip, dış dünyanın gürültüsünden uzaklaşmaktan bahsediyorum. Sakin bir müzik bizi farklı bir sessizliğe doğru seyahate çıkarır.

Meditasyon: Düzenli olarak meditasyon yapmak, zihnimizi sakinleştirerek iç huzurumuzu bulmamızı sağlar. Tüm sesleri hatta iç sesimizi bile susturabildiğimiz meditasyon teknikleri, zihni anın gürültüsünden uzaklaştırarak dinginleşmemizi sağlar.

Sonuç olarak sessizlik, modern yaşamın karmaşasında kaybolmuş bir hazine. Ancak günümüzde bu hazineyi ulaşmak  için çok fazla çaba sarf etmemiz gerekiyor. Sessizliği hayatımıza dahil edebilirsek çok daha mutlu, çok daha sağlıklı ve çok daha üretken bireyler olabiliriz. Umarım hepimiz bu gürültülü dünyada kaybolmuş sessizlik arayışımızı başarı ile tamamlayabiliriz.