“Güzel günler göreceğiz çocuklar / Motorları maviliklere süreceğiz/ Çocuklar inanın inanın çocuklar/ Güzel günler göreceğiz güneşli günler/ Hani şimdi bize/Cumaları, pazarları çiçekli bahçeler vardır,/ Yalnız cumaları, yalnız pazarları/ Hani şimdi biz/ Bir peri masalı dinler gibi seyrederiz/ Işıklı caddelerde mağazaları,/ Hani bunlar/ 77 katlı yekpare camdan mağazalardır.” Nazım Hikmet

Hikmet'in "Güzel Günler Göreceğiz" adlı şiiri, onun umut dolu, iyimser ve geleceğe dair inancını yansıtan eserlerinden biridir. Bu şiir, yazarın sadece bireysel duygu ve düşüncelerini değil, aynı zamanda toplumsal bir umut ve değişim arzusunu da içerir. Nazım Hikmet, bu şiirinde çocuklara hitap ederek, gelecek güzel günlerin hayalini kurar ve onları bu geleceğe inanmaya teşvik eder.

O’nun bu şiirinde, geleceğe dair umut ve iyimserlik ana temadır. "Güzel günler göreceğiz çocuklar, motorları maviliklere süreceğiz" dizeleri, geleceğe dair bir vaadi ve birlik olmanın gücünü ifade eder. Şiir, çocuklara hitap ederek, onların bu umut dolu geleceğe inanmalarını ve birlikte daha güzel günler için çaba göstermelerini vurgular.

O’nun bu şiiri, okuyanlara umut dolu bir gelecek aşılar. Özellikle zor zamanlarda, bu tür şiirler insanların moralini yüksek tutar ve olumlu düşünceler beslemelerini sağlar. "Güzel günler göreceğiz" mesajı, bugün bile birçok insan için ilham kaynağı olmaya devam etmektedir.

Nazım Hikmet, Türk edebiyatının en önemli şairlerinden biridir. Şiirlerinde derin duygular ve toplumsal eleştiriler yer alır. Onu diğer şairlerden ayıran en belirgin özelliklerden biri, hem aşkı hem de toplumsal gerçekleri ustalıkla şiirlerine yansıtmasıdır. Nazım Hikmet, yaşamı boyunca büyük aşklar yaşamış ve bu aşklar onun şiirlerinin temel taşlarından biri olmuştur. Aşk şiirleri, bazen hüzünlü, bazen mutlu, bazen ise hasret dolu duygularla bizi sarar. Ancak Nazım Hikmet'in eserleri sadece aşk şiirleriyle sınırlı değildir; o aynı zamanda toplumsal gerçekçiliğin de önemli bir temsilcisidir.

O’nun, aşk şiirlerinin yanı sıra toplumsal gerçekçi şiirleriyle de tanınır. Toplumsal adaletsizlikler, işçi sınıfının sorunları, özgürlük ve eşitlik arayışı, onun şiirlerinin temel konuları arasındadır. Nazım, toplumun haksızlıklarına karşı duyduğu öfkeyi ve değişim arzusunu şiirlerine yansıtır. Onun şiirleri, sadece bir edebi eser olmanın ötesinde, aynı zamanda toplumsal bir manifestodur. Nazım Hikmet, toplumsal gerçekçiliğin önemli bir temsilcisi olarak, halkın sesi olmuş ve ezilenlerin haklarını savunmuştur. Nazım, aşkın özgürleştirici gücünü ve insanların birbirine olan sevgisinin toplumsal değişim için nasıl bir motivasyon kaynağı olabileceğini işler. Bu anlamda, Nazım Hikmet'in şiirleri, aşk ve toplumsal gerçekçiliğin buluştuğu bir noktada durur.

Nazım Hikmet'in şiirleri, Türk edebiyatında derin izler bırakmıştır. Onun aşk şiirleri, yoğun duygular yaşatırken, toplumsal gerçekçi şiirleri de toplumun sorunlarını ve haksızlıkları gözler önüne serer. O’nun, yaşamı boyunca büyük aşklar yaşamış ve bu aşkları kusursuz bir biçimde şiirlerine yansıtmıştır. Aynı zamanda, halkın sesi olmuş ve ezilenlerin haklarını savunmuştur. Onun şiirleri, bugün bile okuyucularına ilham vermeye devam etmektedir. Serbest nazımın ilk uygulayıcısı ve çağdaş şiirin önemli isimlerinden birisi olan Hikmet, iyi ki bu dünyadan geçti. O kendisinden sonraki nesillere hem sanatı ve hem de mücadeleci bir insan olmayı miras bıraktı.  Büyük ustamız Nazım Hikmet’i saygı ve özlemle anıyorum.