27 Haziran günü, CNN International’ın Atlanta stüdyolarında ABD Başkanı Joe Biden ve bir önceki Başkan Donald Trump arasında tüm dünyanın merakla takip ettiği bir televizyon tartışması yaşandı. CNN'den Jake Tapper ve Dana Bash tarafından modere edilen bu televizyon tartışması ABD siyasetinde bir geleneğin devamıydı. Bu manada ilk televizyon tartışması 1960 yılında iki aday John. F. Kennedy ve Richard Nixon arasında gerçekleştirilmişti. Televizyon ve radyondan aynı anda yayınlanan bu tartışma sonrası yapılan anketlerde televizyon izleyicilerinin Kennedy’yi, radyo dinleyicilerinin ise Nixon’u başarılı bulduğu ortaya çıkmıştı. Pek çok yorumcu bu konuyu Kennedy’nin daha presentable bir kişilik olmasına bağlamıştı. Bu tartışmadan sonra on altı yıl boyunca adaylar televizyonda karşı karşıya gelmedi ve en nihayet 1976 seçimlerinde Jimmy Carter ve Gerald Ford televizyon izleyicilerinin karşısına çıktı. Bu tartışanın açık galibi Carter’dı ve seçimlerde de Carter bu başarısını perçinledi. 1976’dan beri her başkanlık seçiminde Amerikalı seçmen Demokrat ve Cumhuriyetçi adayları tartışırken canlı yayında izleme şansını buldu.
Bu son televizyon tartışmasında Biden’ın sağlık durumu ve yaşına ilişkin endişeler önemli bir yer tuttu. Biden’ın sağlık durumu ve yaşı özellikle yaklaşan seçimler öncesinde seçmenler için kritik bir endişe kaynağı olmayı sürdürecek gibi görünüyor. Keza tartışmanın hemen ardından New York Times gazetesi Demokrat Parti’ye bir çağrı niteliğinde editoryal bir yazı yayınlayarak partiyi Biden yerine bir aday bulmaya çağırıp aksi halde kasım ayında yapılacak seçimleri Trump’un kazanmasının neredeyse kesin olduğunu ifade etti. Eski Başkan Obama’nın danışmanı David Axelrod da Biden'ın kampanyasına devam edip etmeyeceğini gözden geçirmesi gerektiğini belirterek diplomatik bir dille Biden’ı çekilmeye çağırdı. Sadece Amerikan siyasetinde değil tüm dünyada Biden’ın performansı tartışıldı ve bir dönem daha başkanlık yapmasının zor olduğu konvansiyonel ve dijital medyanın bir numaralı gündemi oldu.
Peki Biden çekilirse olası adaylar kim olabilir? Bu hususta öne çıkan potansiyel adaylar arasında Californiya Valisi Gavin Newsom, Michigan Valisi Gretchen Whitmer, Minnesota Senatörü Amy Klobuchar ve New Jersey Senatörü Cory Booker’ın isimleri geçiyor. Ayrıca diğerleri kadar popüler olmamakla beraber Kuzey Carolina Valisi Roy Cooper ve Maryland Valisi Wes Moore da adı geçen isimler arasında.
Unutulmamalı ki Biden Demokrat Parti’de oldukça güçlü bir isim. 1972’de ilk kez Delaware senatörü olan Biden, altı dönem üst üste senatörlük yaptıktan sonra 2009 yılında Obama’nın başkan yardımcısı olarak görev yapmıştı. Bu ışıltılı kariyer Biden’ı parti içinde birbirinden çok farklı siyasal tercihleri olan gruplar açısından üzerinde uzlaşılabilen ender isimlerden biri haline getiriyor. Üstelik Trump’ı yenerek başkan olması da Trump’tan nefret eden grupların Biden’i ikinci kez başkan olarak görmek istemelerine neden oluyor. Bir diğer önemli mesele de alternatiflerin belirsizliği. Yukarıda isimlerini zikrettiğim kişilerin hiçbirinin popülerliği Demokratlar arasında çok yüksek değil; hele ki seçime kalan bu kadar az bir zaman, bu isimlerden birini tüm Amerikan halkına tanıtıp kabul ettirmek için yeterli değil.
Ancak elbette bu konuda en önemli karar Biden’a ait olacak. Keza Biden adaylıkta ısrar ederse, partiden kendisine “hayır sen hasta ve yaşlısın, çekil” diyebilmek çok kolay görünmüyor. Açıkça Biden da çekilmek konusunda hiçbir işaret vermiyor. Bu durumda da Trump’un başkanlık şansı gittikçe artıyor. Anlayabildiğim kadarıyla giderek sağa kayan küresel siyasetin önemli aktörleri de ikinci kez Trump’la çalışmak için hazırlıklarını yapmaya başlamış durumdalar.