Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in, İşçi sınıfını üretimden gelen gücünü kullanmaya davet ediyorum.

Bu davet, sadece asgari ücretle çalışan milyonlarca insanın yaşam koşullarına dikkat çekmekle kalmadı.  Sendikaların, Demokratik Kitle Örgütlerinin, Mesleki ve Akademik odaların, yoksul köylülerin, sesine sesini katarak; ezilen Türkiye halklarını toplumsal hareketle bütünleşerek, emekçilerin yoğun yaşadığı şehirlerinde mitinglerin örgütlenmesini başlattı.

Özgür Özel’in bu çağırısı kendi parti tabanını meydanlarda  işçi ve emekçilerin mücadelesine katması, desteklemesi, dayanışmada bulunması açısından çok kıymetli. Asgari ücret, çalışanların temel ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla devlet tarafından belirlenen en düşük maaş miktarıdır. Türkiye’de asgari ücret, özellikle son yıllarda ekonomik kriz, enflasyon ve döviz kurlarındaki dalgalanmalarla birlikte, giderek daha fazla açlık, yoksulluk, sefalet haline geldi. Asgari ücretle geçinen kesimlerin bırakınız sosyal yaşamlarını; temel gıda, barınma, ulaşım gibi ihtiyaçlarını karşılayamıyorlar.

Toplumsal tepkiye omuz vermek!

Özgür Özel’in asgari ücreti eleştirerek “işçilere, emekçilere mücadele, direniş, grev, ayağa kalkma çağrısında bulunarak kendisi kenardan izlemiyor. İşçi, emekli, emekçi, yoksul köylü ve ezilen halklarla birlikte kendisi de mücadele alanlarına çıkıyor. Miting konuşmalarında;  sadece asgari ücretle çalışan kesimin değil, genel olarak işçi sınıfının, kamu çalışanlarının ve tüm emekçilerin sosyal, siyasal ve ekonomik taleplerini dile getiriyor. Bu çağırı sadece bir işçi eylemi değil, tüm ezilen halkların sosyal, siyasal, ekonomik, adil ve eşit bir toplum talebi olarak ortaya çıkıyor.

Grev çağrısının önemi

Asgari ücretin arttırılmasına yönelik yapılan düzenlemeler, genellikle enflasyon karşısında yetersiz kalmakta ve maaşlar sürekli olarak erimekte, işçiler, emekçiler, emekliler giderek daha düşük gelirle yaşamaya devam etmektedir. Türkiye’deki ekonomik adaletsizlik ve yoksulluk oranları, sadece işçi sınıfı için değil, genel olarak toplumun çoğunluğu için temel bir sorun haline geldi.

Özgür Özel’in grev çağrısı, hükümete ve toplumsal düzenin sorumlularına karşı uyarı anlamını taşırken, bir üst perdede sandıklar konularak sistemin seçimle değişmesini amaçlıyor. Grev, dünya genelinde emekçi halkların ortak sorunlarına ortak çözüm aramalarından dolayı; toplumsal refah ve adalet talebinin en güçlü seslerinden biri olarak öne çıkar. 

Sosyal adalet için mücadele

Özgür Özel’in asgari ücreti eleştirerek halkı grev ve mitingler için meydanlara çağırması, Türkiye’deki sosyal ve ekonomik eşitsizliklere karşı güçlü bir tepki olarak tüm çevrelerce sahiplenildi. Hiç şüphesiz, bu çağrı, sadece ekonomik sorunları değil, eşit gelir dağılımı, parasız sağlık hizmeti, parasız bilimsel, özerk eğitim, sosyal devlet ve toplumsal adaletin sağlanması gerektiği noktasında kitlesel katılımlarla farkındalık yaratacak.

Grev çağrısı, toplumsal eylemin sonuçlarını hükümet kendi cephesinde değerlendirmesi, çözmesi gerek sorunların tespitini yaparak önceliği haline getirecek. Hükümet bu taleplere çözüm yaratamadığında, hükümeti seçime zorlayacak. CHP, olası erken seçim sonucunda, yoksul halkların oylarıyla birinci parti olup, hükümet kurma görevini alıp; siyasal, ekonomik, sosyal projelerini uygulamayı ve sosyal devlet olmayı hedeflemekte.

Özgür Özel’in çağırasını yaptığı toplumsal mücadelenin özü bu.

Hadi hayırlısı!