Karşıyaka, Avrupa'daki ikinci sınavında, Fransız ekibi Saint-Quentin'i 84-74 yenerek ilk galibiyetini aldı.
Karşıyaka'nın gerçekten çok büyük hücum silahları var. Webb, Jefferson, Boutsiele, Russell, Sipahi ve tabii ki McGollum dün sahadaydılar. Bu çocukların her biri yıldız ve çok yetenekli. Dün, dönem dönem göz kırpan bu yıldızlar, sürekli ışıl ışıl yanarlarsa, bu takım Avrupa'da da, ligde de şampiyon olabilir. Bu potansiyel görünüyor ama kafalar rahat değil... Bu da net biçimde görülüyor. Oyuncuların akıllarının yüzde yüzü sahada olmalı...
Maçın başında hızlı bir oyunu tercih etti Ufuk hocamız. Ve istediğini de aldı. Daha ilk periyot bitmeden 11 sayı avantajı cebimize koyduk. İkinci periyotta da iyi oyunumuz devam etti. İlk yarı boyunca, topu çok iyi paylaştık. En uygun adamı bulana kadar, topu çevirdik ve boş şutları bulduk. Yüksek yüzdeyle de şut atınca fark açılmaya devam etti. İlk yarının son 3 dakikasına gelene kadar da bu iyi oyun sürdü. Bu süre zarfında gördüğüm tek sorun, savunma zaafiyeti.
Sayı ile bitirdiğimiz hücumda bile fast-break yedik! Hem de rakibin uzunundan! Bu hiç iyi bir sinyal değildir ilerisi için. Bizimki gibi, çok iyi hücum eden takımlarda, savunmada isteksizlik olur. Normaldir. Hücumcu oyuncular, efor harcayıp, savunma yapmak istemezler. Topu çemberden geçirdiği sürece de sorun çıkmaz. Maç kazanıldığı sürece, kimse kötü savunmaları hatırlamaz ama atılan üçlükleri ve güzel sayıları hatırlar. Lakin top her zaman girmez işte...
İlk yarının son üç dakikası biz fark 20'ye çıkacak, iyice rahatlayacağız diye beklerken, hiç sayı üretemedik. Rakip de bu sekansı iyi değerlendirdi ve soyunma odasına, inançlı girdi. Burada bir iki basket bulabilseydik, gardları iyice düşecekti. Olmadı.
İkinci yarıya da iyi başladık. Üst üste bulduğumuz sayılarla, farkı 15 sayıya kadar açsak da, savunmayı bir türlü oturtamadığımızdan, sayı bulamadığımız kısımlar gelince, Fransızlar bir anda geri geldiler ve farkı 5 sayıya kadar indirdiler.
Eyvah! Son periyot zora girdi derken, Karşıyaka yine büyük silahları devreye aldı. McGollum topu çok iyi paylaştırdı. Hücumda işler yoluna girdi. Maçın elden gittiğini fark eden yıldızlar, müdafaada da gayret sarf etmeye başlayınca, işler kolaylaştı ve net bir galibiyet aldık.
Oyuncuların yüzde yüzünü sahaya verebilmesi için, sponsor sorunu, mutlaka ve bir an evvel çözülmeli...
Göğsünde Atatürk'ün verdiği ay-yıldız olan takım Avrupa'da ışıldamaya devam ediyor.
Sevgi ve Saygılarımla