“Edep yahu…” deyiminin anlamı, “Ahlaka uygun davran, yaptıklarından utan” anlamına gelmektedir. Edep yahu bir uyarı olarak kullanılan deyimlerdendir. Deyimde ayrıca kızgınlık da belirtilerek karşı tarafa aslında bir dur demek anlamında da kullanılır.

Edep (adab), Arapça bir kelime olup, “toplum töresine uygun davranma” veya “iyi ahlak, incelik, terbiye” olarak da tanımlanır.

Hani ilk yazımda demiştim/yazmıştım ya… Yaşarken rahatsız olduğum olay ve konularda “köşeye değil, ortaya yazacağım” diye…

Bugün işte öyle bir konu…

Her gün, sıkça gördüğümüz, zaman zaman rahatsız olduğumuz, içimize sindiremediğimiz, “incelik, nezaket ve terbiyeden uzak davranış”lardan birine değineceğim.

Toplu taşıma araçlarında büyüklerine yer vermeyen ya da yer vermemek için türlü yollara baş vuranlar var ya:

-       Cep telefonunun içine düşenler,

-       Kültürlü görüntüsü verip, okumadığı kitabın içine bakanlar,

-       7-8 istasyon ya da durak gittiği halde kitabın aynı sayfasına boş boş bakanlar,

-       15-20 yıldır hep aynı hat otobüsüne bindiği halde, o kente dün gelmiş gibi “hayran hayran” sokakları seyredenler,

-       Metro tünelinde camdan dışarı bakanlar,

-       Sabahtan akşama kadar sürtüp, yorgunluktan uyuyor numarası yapanlar,

-       Yaşından dolayı boşaltılan yere “torununu” oturtan anneanne, babaanneler,

Bu olumsuz örnekleri çoğaltabiliriz… Sizin yaşadıklarınızı da eklersek, bu yazı, Brezilya dizisi gibi uzar gider.

……………………..

Her yaştaki sevgili küçükler,

Başınızı telefon ya da kitaplardan ayırıp, büyüklere yol ve yer vermek gibi bir nezaket içine girseniz, kendinizi iyi ve huzurlu hissedersiniz-hissedeceksiniz.

Ben böyle yapıyorum: Büyüklerime, amirlerime, bayanlara ve çocuklara yol veriyorum, yer veriyorum… Doğal olarak kendimi iyi hissediyorum…

Bazen oturan gençlerden büyüklerine yer vermelerini istiyorum. Bir keresinde, 13-14 yaşlarında bir kız diğeri erkek iki ergene,

-       “Çocuklar teyzeniz ayakta zor duruyor… Yer verseniz iyi olur…” Dedim….

Ama dediğime bin pişman oldum… Zira o yaşlı (!) teyze,

-Ay kıyamam ben onlara, benim de torunum var… Onlar otursunlar… Deyince şok oldum ve tüm nezaketimle,

-Çocuklara kıymadınız, ama bana kıydınız… Ben sizin için bir şey yapmaya çalışıyorum; siz kendinizi anlayışlı, beni de anlayışsız biri yaptınız… Eminim bu konuşmamdan sonra, sizin torununuz bana yer vermeyecektir... Ama her şeye rağmen, benim torunum size de yer verir-verecektir… Bundan emin olabilirsiniz… Ama bu çocukları bu hale siz getirdiniz… Bu çocuklara büyüğü, küçüğü, sevgiyi, saygıyı evde SİZ öğretecek, burada da uygulayacak/uygulatacaksınız… Kibar, saygılı bir çocuğa bir “teşekkürümüz”, sevgiyle saçından okşamamızın vereceği huzuru, ne yazık ki sizin torunlarınız yaşayamayacak… “dedim…

Kadının cevap verecek hali kalmamıştı. Bazı yolcular da bana destek veren cümleler kullandılar…

…………….

Kimi zaman da büyüklerine yer vermeyen çocukların fotoğraflarını çekip, torunuma gösterirken,

-       Sen de bunların dedelerine yer verme… Diyesim geliyor, sonra vaz geçiyorum.

-       “Bunlar için telefonun şarjını harcamaya değmez.” diyorum, kendi kendime…

İŞTE BU NOKTADA BİR ÖNERİM VAR:

İZMİR’DE ESHOT, ANKARA’DA EGO, İSTANBUL’DA İETT GENEL MÜDÜRLÜKLERİ BAŞTA OLMAK ÜZERE TÜM TOPLU TAŞIMA YAPAN İLLERİN İLGİLİLERİNE BİR ÖNERİM VAR: ARAÇLARDAKİ “YAŞLILARA YER VERİN…” söyleminden vazgeçip, BÜYÜKLERİNİZE YER VERİN… Desek…

VE YAŞINA – BÜYÜKLÜĞÜNE BAKMADAN, HERKES KENDİNDEN BÜYÜĞÜNE YOL AÇIP, YER VERİRKEN, SEVGİ’DEN SAYGI’DAN KAYNAKLI İYİLİK, GÜZELLİKLER HİSSETSELER NE GÜZEL OLUR DEĞİL Mİ?...

İZMİR’DE TOPLU TAŞIMA ARACINDAKİ BU İKİ YAŞLI KADINA OTURUŞ ŞEKLİ İLE TORUNUNU BU ŞEKİLDE OTURTTUKLARI İÇİN SÖYLEYECEK SÖZ BULAMADIM… ONU DA SİZ SÖYLEYİN…

SELAM, SEVGİ, SAYGIYLA…