Türkiye yakın siyasi tarihinde sık rastlanmayan bir sahneyle karşılaştı:

 İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi, ve  tartışmalı bir gerekçeyle gözaltına alınması, kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, sokağın nabzını beklenmedik bir şekilde üniversiteli gençler tuttu.  

Sosyal medya kampanyalarından meydanlara, üniversite amfilerinden sokak röportajlarına kadar gençlerin bu denli örgütlü, etkili ve kararlı duruşu, toplumsal muhalefetin şekil değiştirmeye başladığını gösteriyor.  

Peki ne oldu da üniversiteli gençler bu kadar hızlı, etkili ve kalabalık bir şekilde meydanlara indi?

Bu, sıradan bir siyasi hamle değil, bir değer çatışmasıydı.  

Ve gençler bu çatışmayı “ya şimdi ses çıkarırız, ya da bir daha asla” çizgisine çekti..
Dolayısıyla, İmamoğlu’nun başına gelen bu durum, gençler için sadece bir politikacının uğradığı haksızlık değil, “bizim sesimizi duyan, bizim gibi olan birine” yapılan bir müdahale olarak algılandı..

Bugünün gençliği sadece sokakta değil, sosyal medyada da oldukça etkili.  
İmamoğlu gözaltına alındıktan sonra sosyal medya platformlarında başlatılan kampanyalar, birkaç saat içinde milyonlara ulaştı.  
Twitter’da TT listeleri, Instagram’da zincir hikayeler, TikTok’ta yaratıcı içerikler...  

İşsizlik, barınma sorunu, eğitimde eşitsizlik, özgürlük alanlarının daralması gibi çok sayıda sorun, üniversiteli gençleri zaten uzun süredir öfkelendiriyor.  

İmamoğlu’na yönelik adım bu öfkeyi tetikleyen kıvılcım oldu. 

İmamoğlu’na sahip çıkmaları, onun şahsına bir bağlılıktan değil; onu hedef alan müdahalenin, kendi özgürlüklerine de yöneldiğini bilmelerindendi.  

Ekrem İmamoğlu’nun yaşadığı bu süreç, üniversiteli gençlerin aslında yıllardır biriktirdiği sessiz öfkenin yüzeye çıktığı andı.  

Bu yapı, klasik siyasal hareketlerin dışında ama onları etkileyebilecek kadar güçlü. CHP başta olmak üzere muhalefet partileri, bu genç dalgayı sadece “slogan atan kalabalıklar” olarak görürse çok şey kaçırır. Bu gençlik, siyasetin dilini, yöntemini ve rotasını değiştirebilir.

Ekrem İmamoğlu’nun gözaltı sürecinde gençlerin gösterdiği tavır, Türkiye siyasetinde yeni bir sayfanın habercisi olabilir.  
Bu, belki de en önemlisi:  

Açık ve net; kimimiz tarafından eleştirdiğimiz "evde bardağı bile kaldırmıyor"  denilen o gençlik ülkeyi ayağa kaldırdı..