Geçen hafta Perşembe günü LÖSEV İzmir Halkla İlişkiler Koordinatörü Berçin Edirne televizyonda konuğum oldu.

. LÖSEV’in dününü ve bugününü konuşurken hem üzüldüm hem de sevindim. Üzülmemin nedeni, hasta çocuk sayısının yaklaşık 80 bine ulaşmış olması yani sayı giderek artıyor. Sevincim ise, böyle bir vakfın mevcudiyeti. Allah kuranlardan ve bugünlere kadar getirenlerden razı olsun. 

"Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı LÖSEV”, 1998 yılında Pediatrik Hematolog, Onkolog Dr. Üstün Ezer tarafından Ankara'da kurulan, lösemili ve kanser hastası çocuk ve yetişkinlere yardımda bulunan ve birçok ihtiyacını karşılayan ve aynı zamanda çocukların iyileştirilmesinin yanında maddi anlamda destek alabilmesi adına yardımda bulunan bir vakıf. Özellikle lösemi hastalığına yakalanan çocuklar için birçok yardım da bulunan kuruluş, hastalığı yendikten sonra üniversiteye devam eden çocuklara da nakdi yardıma devam ediyorlar. 

LÖSEV’i kurmadan önce görev yaptığı hastanenin Onkoloji Bölümünde hasta çocukların hijyen açısından durumlarını daha iyi bir konuma getirmek ve çocuklarını takip için hastane köşelerinde yatan ailelere yardımcı olmak adına planlar yapmış Dr.Üstün Bey’i en çok üzen bir nokta da özellikle hasta yakınlarının, babaların hastane koridorlarında yere serdikleri kartonlar üzerinde yatmaları olmuş. O süreçte buna, ‘Karton Palas’ derlermiş.

Tüm bu yaşananların ardından gerçekleşen bir mucizeyi hastanenin doktorları şöyle ifade ediyorlar; “İnsanlık ölmesin İnsanlar da ölmesin” ülküsü ile yola çıktık, bunun için “Bir tuğla da siz koyar mısınız?” dedik. Milyonlarca kişi LÖSEV’e, bizlere inandı, güvendi. Bağışlar yaptı. Tuğlalar üst üste konuldu. Avrupa’nın ilk LÖSEV Onkoloji Kenti ileülkemizin en donanımlı LÖSANTE Çocuk ve Yetişkin Hastanesi hayata geçti”

Hastanenin önemini ve icraatlarını anlatmaya kalksam sayfalarca yazmam gerekir. Özetle, hastane ve doktorları milyonlarca hastaya umut, yaşama tutunmalarının nedeni olmuş. Temennimiz, böylesi vakıfların ve hastanelerin daha da çoğalması ve ülkemizin dört bir yanına yayılması. Çünkü sağlığımız, yaşamımızdaki en önemli kazancımızdır. Hiçbir para birimiyle kıyaslanamaz.   

Kurban Bayramı yaklaşıyor. LÖSEV’de şimdi yoğun çalışmaların içine girmiş durumda. Sağlıklı kırmızı eti hasta çocuklara yönlendirmek için bağışlar bekleniyor. Bağışlar vekaleten veya doğrudan çocuklara yönelik olabiliyor. Bağış yapılan kurbanlıkların kesimi noter ve din görevlisi denetiminde yapılırken kamera ile de kayıt altına alınıyor. Yani, her şey açık ve net. 

Berçin hanım, “LÖSEV adını kullanarak para toplayan dolandırıcılara dikkat” diye uyarıyor.

Ve çok önemli bir konu. LÖSANTE Hastanesi bugün 400 yataklı bir kapasiteye sahip ancak 200 yatağına ruhsat verilmiş. Yıllardır diğer 200 yatak için ruhsat alınamıyor. Böylesi bir imkandan daha çok yararlanmak mümkünken, kırmızı ışık yakılmasını anlamak mümkün değil. Yetkililerin konuyla ilgili muhakkak ki pek çok açıklamaları olmuştur. Ancak nedeni ne olursa olsun hasta sayısının giderek artması acil önlemleri de beraberinde getirmektedir. Beklentimiz ve inancımız, diğer 200 yatak için de ‘Yeşil Işık’ın bir an önce yakılmasıdır.