Geçen haftaki yazımda ekonomideki düzelmenin ana şartlarından biri olan enflasyona dikkat çekerken bu alandaki bazı tehlikelerden bahsetmiştim.

İş aleminin tüm beklentisi öncelikle enflasyonunun kontrol altına alınması daha sonra da en kısa süreçte düşürülmesi.

Bu nedenle hükümet kanadında pek çok farklı zeminlerde çalışmalar yapıldığını biliyoruz.

Tabi ki olumlu sonuç için kesin bir tarih verilememesine karşın bazı ekonomistlerin tahminlerine göre; Haziran-Temmuz veya olmadı, Eylül ile Ekim beklentiler arasında.

Özellikle sanayiciler ve ihracatçılar döviz kurlarındaki baskının kalkması durumunda enflasyonun da düşürülmesinin şart olduğunu savunuyorlar.

İnşaat sektörü de banka faizlerinin düşmesini bekliyor.

Sonuçta her yol enflasyonun düşürülmesi noktasında birleşiyor.

Geçtiğimiz hafta, EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar 2024 yılının üçüncü çeyreğini değerlendirirken, “Yönetilen ve yönlendirilen fiyatların enflasyon hedefiyle uyumlu artırılması, faiz indirimlerinde erken ve hızlı davranılmaması, kurdaki baskılamanın zamana yayılarak kaldırılması, istihdam ve ihracatın korumaya alınması da ekonominin iyileşmesine katkı sağlayacaktır” dedi.

Üçüncü Çeyrek Büyüme rakamlarını da değerlendiren Ege Bölgesi Sanayi Odası(EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, “Enflasyonla, para politikası ekseninde yoğun bir mücadele sürdürülüyor. Kısmi başarı da elde edildi. Nitekim 2024 yılına yüzde 64,8 TÜFE enflasyonuyla girilmişken, ekim sonunda bu oran yüzde 48,6’yakadar düşürüldü. Bu süreçte ekonominin yavaşlamasına bağlı olarak cari açıkta da belirgin bir iyileşme yaşanmış ve geçen yılın Ocak-Eylül döneminde 36,1 milyar dolar olan cari açık bu yılın aynı döneminde 5,2 milyar dolara gerilemiştir” diye konuştu.

Sektörel ve sosyal olarak önemli sonuçların yaşandığına dikkat çeken YorgancılarYüksek faiz-düşük kur şeklinde özetlenebilecek politika çerçevesi ve geniş halk kitlelerinin reel olarak gerileyen satın alma gücü ekonomi yanında sosyal açıdan da önemli sonuçlar üretmektedir. Sektörel boyuttan bakıldığında ise ülkemizin lokomotif sektörü olan sanayinin gerek yılın ilk yarısı gerekse üçüncü çeyrekte en fazla bedel ödeyen sektör olduğu görülmektedir. Geniş toplumsal kitleler ve sanayi sektörünün çektiği sıkıntıların boşa gitmemesi için enflasyonla mücadelenin, maliye politikasının da desteğiyle, kararlılıkla sürdürülmesi gerekmektedir. Zira, enflasyonla mücadelede başarılı olmaktan başka çaremiz yok” diye konuştu.

EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar’ın açıklamalarının bir bölümü böyle.

Sabırla geçirilen bir sürecin ardından umuda yolculuğu anlatıyor.  

Sonuç; Zincirleme bir şekilde fiyat artışlarına da neden olan enflasyonla mücadele etmek, ülkemiz açısından çok önemli ve vazgeçilmez bir noktadadır.