Başlığa bakınca kafanızda bir soru işareti şekillendiğini tahmin ediyorum.
İnisiyatifin sözlük anlamı; öncelik, üstünlük,karar verme yetkisi,gerekli kararları almayı bilen olarak değerlendiriliyor. Bu doğrultuda İzmir’in inisiyatif kullanmada eksikliğini tartışmaya açmamız gerektiğini düşünen bir yükselen değerden bahsetmemiz gerekiyor .
İzmir, özellikle son dönemlerde adaylarını belirlemede köşeleri tutan yöneticilerin iki dudağının arasında kalan,benim adamım olsun mantığı ile belirlenen,aday olma kriterlerinin başka bir yere evrildiği süreçler yaşadı.
Dünya genelinde kentlerin ve kent yönetimlerinin, bugüne kadar hiç olmadığı ölçüde öne çıktığı bir dönem yaşanıyor.
Dünyadaki iktisadi denge, batıdan doğuya, kuzeyden güneye doğru kayarken, küresel gayri safi hasılanın çok önemli bir bölümü kentlerde üretilmeye başlandı ve iktisadi rekabet, artık ülkeler arasında olmanın yanı sıra kentler arasında da yaşanmaktadır.
Milyarlarca insanın daha kaliteli kentsel hizmet talebinden, kent yoksullarının yeni bir toplumsal sınıf olarak ortaya çıkmasına kadar; kentlere hâlâ sürmekte olan yoğun göçlerden, yerelde yeni demokrasi formları arayışına kadar çok çeşitli nedenlerle dünyada büyük bir dönüşüm şekilleniyor...
Bu yüzden de kenti ve ülkeyi yönetecekleri belirlemede de hassasiyetin ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz.
Aday belirlenirken kentin dinamiklerine hakim,dokunmayı dinlemeyi bilen, kentte emeği olan, liyakatli, pratik zekalı,sorunun değil çözümün parçası olmayı iyi bilenlerin aday olması beklenirken yaşadığımız hayal kırıklıklarını unutmamız mümkün değil...
Bu hatalı belirlemelere hayır demek için,kentin kendi inisiyatifini kullanabilmesi için,özlenen parti içi demokrasiyi savunmak ve haykırmak için İzmir inisiyatifi yola çıktı .
Amacı yaşamın tüm süreçlerinde kaliteli, adil, ezber bozan ve temiz ahlak değerlerinden taviz vermeden çalışmalar yapacak bir düşünce kuruluşu olan İzmir inisiyatifi ülkemizdeki yönetimin ve karar alma birimlerinin tamamında gerçekçi, şeffaf, dürüst,cesurve yenilikçi değişimlerinin önünü açmayı amaç edinmiş bir ilke ile yola çıktı.
Başkanı olmayan 5 kişilik bir komite ile İzmir’in 30 ilçesinde örgütlenen İzmir inisiyatifi İzmir genelinde her ilçenin öncelikli ihtiyaçlarını belirleyerek yetkin ve organize olmuş ekiplerin çözüm üreteceği projeleri üretmek,İzmir’e yakışan adil,kaliteli temsiliyet ile denetleme bilinci oluşturmak ve yok sayılan sivil örgütlenme gücünü hayata katma hedefleri olan bir düşünce kuruluşu .
Her bir ilçe de son hızla büyüyen bu örgütlenmenin temel kuralları da var ;
Demokrasiyi ve öz disiplini özümsemiş, referans ile katılım ve iç denetim düzenine saygılı,başkansız komiteler ile alınacak kararlara uyumlu,komisyonlar ile çalışabilecek, yeniliklere açık olan yol arkadaşlarıyla Özgün ve sürdürülebilir bir örgütlü sivil inisiyatif hedefleniyor..
Özellikle tepeden inme kararlara alıştırılan İzmir in sosyal ,siyasi,eğitim, sanat,spor gibi hayatımızın yapı taşlarında ağırlaşmış,kirlenmiş ya da tamamen bozulmuş sistemlere müdahale edebilmek için İzmir inisiyatifini takip edin.
Desteklediğim ve takip ettiğim bu oluşuma büyük güç veren,yüreklerini ortaya koyan, bir şey almak için değil bir şey vermeye çalışan yürütme kurulu üyeleri ; Mehtap Aydoğan, İbrahim Kılıç, İnan Demirgıran, Orhan Karaoğlu ve Seyhan Akçayüzlü dostlarımı da alkışlıyorum..