Karşıyaka, Mersin deplasmanında, Silifke'ye karşı, kabul edilemez bir sonuçla sahadan ayrıldı. 4-0
En son söyleyeceğimi en başta söyleyeyim: Bütün kadroyu, bütün oyuncularımızı tek tek, tebrik ediyorum. Tarihe geçtiniz! Aldığınız bu ağır mağlubiyetle, 3.ligdeki, en ağır yenilgiye imza attınız! Bilmiyorum alnınızdan bu lekeyi nasıl sileceksiniz...
Yada silmeye niyetiniz var mı? Yoksa sırıtarak, yarabbi şükür! mü diyeceksiniz? Yaşayıp göreceğiz! Sorsan hepsi Pele! Hepsi Maradona! Tavırlar, yürüyüş! Vay be dersin! Şu aslanlara bak! Ama yürek? Hani yürek?
Sene başındaki yazılarımı hatırlarsanız, bu takım için çok iyi şeyler yazmıştım. Bunun tek nedeni vardı. Rakipten fazla koşuyor, daha iyi mücadele ediyor ve maçları kazanmak istiyorduk. Arzu ve hırs görüyordum. Gördüklerimi de yazdım. O takım, o ruh geri gelsin, yine aynılarını yazarım. Ama pazar günü sahadaki takıma başka kelimelerim var!
Sosyal medyaya bakıyorum herkes Mustafa Reşit hocamıza sallamış!
Topçulara bir şey diyen yok! Bak güzel kardeşim... Bana 3 kıtada oynamak nasip oldu. Ama o büyük, o kutsal forma, nasip olmadı! O yüzden de "Herkese nasip olmaz, o büyük forma, değerini bilerek oyna!" tezahüratı bana çok şey ifade eder. Size pek geçmiyor anlaşılan!
Giydiğiniz forma Türkiye'nin en eski, en köklü, en kutsal formalarından biri! Üzerinde Atatürk'ün verdiği ay-yıldız var! Bayrak var be üzerinde!!! Ne demek koşmamak?
İyi oynarsın, kötü oynarsın, olabilir. Kazanırsın, kaybedersin, olabilir. Futbol bu. Ama kötü koşamazsın! Öyle bir şey yok! Bunu kabul etmiyoruz! Koşacaksın! Çuvalla para aldığınız için de koşacaksın! Tribünlerdeki taraftar için de koşacaksın! Ailen için de koşacaksın! Türksen, onurun varsa, Atatürk kim, biliyorsan onun için de ko-şa-cak-sın!
Hocayı yemek için koşmayan varsa, hocam lütfen bize bildir. Biz de bilelim takımdaki bu gizli(!) delikanlıları!
Yarın seçimli kongre var. Aday yok. Umarım Karşıyaka'nın öz evlatlarından biri sorumluluk alır. Önümüzde çok zorlu bir süreç var. Herkesin ağzında da sakız gibi şirketleşelim söylemleri...
Var kardeşim, Karşıyaka Spor Kulübü'nün kurulu iki tane şirketi. Ne avantajını göreceksek şirketin, buyurun kullanın! Çok mu meraklısınız birinin malı olmaya? Şirketleşip başarılı olan kulüplere iyi bakın, istisnasız hepsinin iktidarla olağanüstü iyi ilişkileri var! Ne tesadüf! Senin var mı?
Şirketleşip, başarısız olanlara bak? Onların da çoğu muhalif! Yani şirketleşmek bizi kurtarmaz. Hiçbirşeyi değiştirmez. Bizi kurtaracak olan, KALICI GELİR üretmek. Stat, sponsorluk. Bunlar olsun, şirketleşmeden de başarı gelir.
Bana göre tarihimizin en başarılı ama en talihsiz başkanlarından biri Sayın Turgay Büyükkarcı'dır. Dev bir enkaz devraldı, dolar bazında borçların yarıdan fazlasını kapattı. İstemezükçü zihniyete rağmen, Barcelona'dan R, Madrid'ten önce Coin çıkarttı. Çok büyük gelir yaratabilecekken, arkasında duramadık! Bu yetmezmiş gibi dalga geçtiler, hakaret ettiler. Şimdi küstürdük Turgay Büyükkarcı abimizi. Mumla arıyoruz kendisini...
Keşke güçlü bir başkan adayı çıksa!
Eğer çıkarsa, lütfen Hocayı yollamasın! Verdiği rapor doğrultusunda, takımı kim sabote ediyorsa, kim kulis yapıyorsa onları yollasın! Zira biz bu filmi daha önce seyrettik! Hocayı yollamak için koşmayan topçuları memnun etmek için hocayı yolladık. Sonra ne oldu? 2-3 hafta oynadılar, sonra yine aynı terane! Mikrop kaptıysa, operasyon şart! Direk çıkma şansımız, neredeyse kalmadı. Play of'a da her türlü kalırız. Demek ki tam operasyon zamanı! Çürük elmaları hemen ayıklayın! Yoksa tüm sepetin çürümesi, kaçınılmaz!
Reşit Hoca, yaşını başını almış, belli bir kariyeri olan, her platformda tanınan bir isim. Böyle bir isim, kariyerini riske atacak kadar sinirlenip, sahaya giriyorsa, bunun bir sebebi vardır! Tabii ki biz bunları öğrenemeyiz. Hele ki Karşıyaka gibi, kol kırılıp, yen içinde kalır mantığını içsellemiş kulüplerde...
Umarım bu kötü günler bir an önce biter. Bir an evvel güneşli, güzel günlere kavuşuruz...
Sevgi ve Saygılarımla