Karşıyaka, İzmir Alsancak Mustafa Denizli Stadında oynanan maçta, Hg Hospital Kahramanmaraş Spor ile 2-2 berabere kaldı.

Maça damga vuran maalesef hakem faciası oldu. Berat Buğra Çelik, maça hakem olarak geldiğini bilmiyordu sanırım!  Kiralık katil olarak geldiğini düşünüyor olabilir! Türkiye'de hiçbir ev sahibi takımın, üstelik binlerce seyircisi önünde, Karşıyaka kadar, hakem tarafından, ezildiğini, doğrandığını görmedim!  Sistemli ve düzenli bir şekilde hakem hatalarına (!) maruz kalan Karşıyaka'nın, çok çok önemli 2 puanı, yine hakem tarafından gasp edildi! 
   3 adet çok net penaltıyı görmezden geldi. 90+5 te rakip savunmacının bir voleybolcu gibi, topa elleriyle blok koyduğu pozisyonda bile penaltıyı vermedi. Fakat yan hakem bile bu kadar haksızlığa dayanamadı ve penaltıyı verdi!  Kararından dönmedi.  Ceza sahası çizgisine yürüdü. Bu noktada orta hakem Berat Buğra'in yapabileceği bir şey kalmadı. 1 puanı böyle alabildik! 
    Bana gelen eleştirilerin en büyüğü, yazılarımı taraflı yazmam şeklinde oluyor.  Bu doğru. Çünkü ben, Türk Milli Takımı ve Karşıyaka maçlarını yorumluyorum.  Tabii ki ben bu maçlarda tarafım!  Ama taraf olmak başka şey, dürüst olmak bambaşka bir şey! Ben dürüstlüğümden asla taviz vermem. Bu maçı izleyip, hakemden bahsetmeyen yorumcu varsa, benim değil ama onun dürüstlüğünden şüphe duyabilirsiniz. Bütün ikili mücadelelerde rakip lehine karar verdi. Rakibin tutma ve çekmelerini sürekli görmezden gelirken, yeşil kırmızılı  sporcuların en ufak müdahalelerinde bile sarı kartını ışık hızında çıkardı! Üzerinde bir tek Maraş yada Bursa forması eksikti!  İşini de süper yaptı. Herhalde patronları, ileride, kendisini daha önemli maçlarda da kullanacaktır!  Böyle büyük başarılar, ödülsüz kalmamalı! 
   Yazı bitti, ama sahadaki oyundan bahsedemedik. Karşıyaka bu hakeme rağmen, bu maçı kazanabilirdi ve kazanmalıydı. İlk yarı bir şey oynamadık.Bir şey oynamadık ama yine de baskılı olan taraf Karşıyaka idi.Net penaltımız gasp edildi.Bir topumuz da direkten dödü.Onun devamındaki pozisyonda da golü yedik. Rakipte de belli bir kalite göremedim. Sadece bir kez ceza alanına girdiler onu da golle sonuçlandırdılar. İkinci golü biz hiç anlamadık!  Çok çok uzaklardan atılan bir şutta, üstelik top süzüle süzüle gelmesine rağmen, kalecimiz Hakan ters ayağında mı yakalandı?  Yoksa gözüne güneş mi geldi bilemiyorum, şanssız bir şekilde golü yedik. Tabela 0-2'ye geldi. İkinci yarıya  iyi başladık. Sağlı sollu ataklarla rakibi bunalttık. Maç sürekli rakip ceza sahası içinde oynandı. Sayısız şut girişimi olsa da Maraşlı oyuncular etten duvar oldu ve bir türlü topu çerçeveden içeri sokamadık. Sonrasında da rakip kalecinin büyük hatasıyla, Mert'in ayağından golü bulduk. O ana kadar bana göre, maçın en başarısız oyuncusu olan Mert, golün verdiği moralle daha iyi oynamaya başladı. Son dakikada penaltıdan skoru yapan Enes'in de iyi gününde olduğunu söyleyemeyeceğim. Enes iyi gününde olduğunda,büyük fark yaratan bir oyuncu. Lütfen şu çocuğun derdi neyse çözün. İyi bir Enes,şampiyonluk yolunda çok önemli. İshak Kurt'un yokluğunu çok hissettik. Bu maç oynasaydı, mutlaka gol bulurdu. Tam ona göre, fizik kalitenin ön planda olduğu ve topun hep rakip ceza sahası içinde oynandığı bir maçtı. Yazık oldu bu kadar emeğe... 
      Bu lig böyle nasıl devam edecek bilemiyorum. Rakibin maçını Trt veriyor, bizim maçın youtube yayınına bile yasak geliyor! Bir de o yayın yasağı gelen  maçta iki tane şaibeli kırmızı kart görüyoruz!  Her ne hikmetse! rakibin başkanı da bizim maçı izlemeye geliyor! Rakip yedek kulübesine bakıyoruz: Sanki şampiyonluk maçı gibi kupa finali gibi bütün yedekler ayakta! Yerlerinde duramıyorlar! Hayırdır? 
     Bir de sürekli söylenen bir şey var. Bursa her maç 40 bin kişiye oynuyor!  Eee? Adama sorarlar o zaman:  Baban mı yaptırdı o stadı?  Bizim stadın ihalesi Göztepe'den 4, Bursaspor'dan 12 sene önce yapıldı. Nerede bizim stat? biz yarış adil değil, haksız rekabet var dedikçe ama biz 40 bin kişiye oynuyoruz nakaratı dışında bir söylem yok. Rakip teknik direktörün kendi açıklamaları var. Futbolculuk döneminde, Bursa'ya transfer olurken fetö'nün komisyon aldığına dair. Yoksa yine başka güçler mi işbaşında? 
    Ben size sorunun kaynağını söyleyeyim o zaman?  Bütün sorun şu:  Karşıyaka'nın armasında Atatürk tarafından verilmiş ay-yıldız olması.  Daha da açık söyleyeyim: Karşıyaka'nın Atatürk'ün takımı olması. İçlerine sindiremedikleri, Karşıyaka dendi mi tüylerinin diken diken olmasının en büyük nedeni bu!  Biz her zaman Mustafa Kemal'in askeriydik, askeriyiz ve askeri olmaya devam edeceğiz... 
   Sevgi ve Saygılarımla...