Türkiye’nin ulaşım, endüstri ve iletişim tarihindeki gelişmeleri yansıtan ilk ve tek sanayi müzesi Rahmi M. Κοç Müzesi, Cunda (Alibey) Adası’ndan sonra Ayvalık’ta kent merkezinde açıldı. "Rahmi M. Koç Müzeleri-Ayvalık" kitabını incelediğimde 30'uncu yılını kutlayan Rahmi M. Kοç Müzesi'nin, 25 binden fazla objeden oluşan zengin koleksiyonuna dair geniş bir bilgi ve görsel kaynak oluşturduğunu gördüm.
Ayvalık Rahmi M. Koç Müzesi’ne, 200 yıllık geçmişiyle Ayvalık'ın en önemli endüstriyel miraslarından biri olan avlusuz tipteki zeytinyağı fabrikası ev sahipliği yapıyor. 2021 yılında başlayan restorasyon çalışmasıyla yapının özgün malzeme ve yapım teknikleri korunarak Ayvalık'a kazandırılan binada, dünya endüstri tarihinin mihenk taşı niteliğindeki pek çok kıymetli eser sergileniyor.
Ayvalık müzeler kenti olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Cunda Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı, Cunda Bekir Coşkun Kütüphanesi, Cunda Rahmi M. Koç Müzesi ve geçtiğimiz aylarda Rahmi M. Koçun da katılımıyla yeni açılan Ayvalık Rahmi M. Koç Müzesi ve Ayvalık Belediyesi’nin girişimleriyle açılan Ayvalık Anadolu Uygarlıkları Sergisi, Ayvalık Belediyesi Zeytin Müzesi ve Küçükköy Kent Müzesi, sayıları her geçen yıl artıyor. Turizm ve gastronomi kültürünün yanı sıra; Ayvalık bundan böyle müzeler konusunda da adından sıkça söz ettirecek.
Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı bünyesinde yer alan Rahmi M. Koç Müzesi, tüm ülkelere ve geçmişten günümüze tüm dönemlere ait, endüstri ve mühendislikle ilgili objelerin ve belgelerinin toplanması, ev sahipliği yapılması, araştırılması, korunması ve sergilenmesine adanmış. Rahmi M. Koç Müzesi İstanbul ve Ankara müzelerinin bir benzeri gibi oluşturulmuş ve ortaya çıkmış. Sergilemede oyuncaklardan buharlı modellere, bebek arabalarından zaman ölçüm aletlerine kadar geniş bir yelpazeye yer verilmiş. Diğer müzelerden farklı olarak ise çeşitli arkeolojik eserler de sergileniyor. Müzenin giriş katında klasik otomobiller, motosikletler, bebek arabaları, buharlı makineler ve buharlı makine modellere gibi görülmeye değer objeler yer alıyor.
19. yüzyıldan itibaren zeytinyağı ve sabun üretimi bakımından önemli bir yere sahip olan Ayvalık, özellikle adalar ve Mora'dan gelenlerin etkisiyle hem ekonomik hem de sosyo kültürel açıdan oldukça gelişmiş bir kent. Sert kayaların üzerinde bile zeytin ağaçlarının yetiştiği bu sahil kasabasında geçmiş yıllarda inşa edilen yağhaneler ve sabunhaneler sahil boyunca uzayıp gidiyormuş. Zamanla kent merkezinde kalan pek çok tarihi yağhane ve sabunhane kentin "endüstriyel mirası"nı oluşturmasının yanı sıra UNESCO geçici listesinde yer almasının nedenlerinde biri olmuş.
Ayvalık'ın önemli endüstriyel miraslarından olan müze binasına dönüştürülen bu tarihi fabrika binası da 19. Yüz yılda kentte inşa edilmiş avlusuz tipteki fabrikaların mimari özelliklerini yansıtan bir örnek olarak kente kazandırılmış. Fabrika binasının şöyle bir özelliği de var. Binanın birbirini dik kesen sokaklarla çevrili olması ve bu özelliğiyle her bina kütlesine dört cepheden de ulaşılabiliniyor.
Yağhane ve sabunhane olmak üzere iki bölümden oluşan fabrika, kâgir duvarlar içine ahşap döşeme kirişler yerleştirilerek inşa edilmiş. Müze girişinde yazılanları okuduğumda; yapıdaki izler ve arşiv taramaları sonucunda, fabrikanın üç dönem geçirdiğini öğrendim. Ayrıca müze binasının 19. Yüz yılın sonunu kapsayan ilk döneminde üretim sürecinde buhar gücünden faydalanıldığı bilgisine de ulaştım.
19. Yüz yılın sonu ile 20. Yüz yılın başını kapsayan ikinci dönemde taş baskıdan çıkan yağın ve suyun kanallar aracılığıyla toplandığı polima adı verilen dinlendirme havuzlarının eklendiğini öğrendim. Okudukça keyifli bilgiler edindim. Müzeyi saatlerce gezince, insan elinde olmadan o yıllara gidiyor. 1920'lerin sonrasını kapsayan üçüncü döneminde artan üretim ve talep ile fabrikanın sabunhane kısmına üst kat eklenmiş.
Kurulusundan itibaren 1950'li yıllarda en gelişmiş haline ulaşmış olan fabrika, 1990'lı yılların sonuna gelindiğinde çeşitli nedenlerle kullanım dışı bırakılmış. Ayvalık’a geldiğim 2020 yılında tarihi sabunhanenin önünden çok sık geçiyordum ve yazık olacak diye üzülüyordum; çünkü sürekli olarak tahribata uğruyordu. 2021 yılında binanın restorasyonuna başlanacağını öğrendiğimde öylesine mutlu olmuştum ki anlatamam.
RMK Kültür Faaliyetleri A.Ş. tarafından satın alınan ve Ark İnşaat A.Ş. tarafından yapının özgün malzeme ve yapım teknikleri korunarak onarımı gerçekleştirildi. Koç Holding A.Ş Şeref Başkanı ve Yönetim Kurulu üyesi Rahmi M. Koç’un katılımıyla resmi olarak kapılarını açan Ayvalık Rahmi M. Koç Müzesi’nin açılışını kutlamak için özel davet düzenlendi. Korunarak restore edilen ve müzeye dönüştürülen 200 yıllık tarihi fabrika binasının eşsiz atmosferini yaşamak ve orada bulunmak ayrı bir duyguydu.