“Hiç orman yangını gören var mı? Yanarken ağaçlar da insanlar gibi çığlık çığlığa ağlarlar.” Yaşar Kemal

Ülke genelinde çıkan toplam 247 yangından 241’i kontrol altına alınmış olsa da, yangınların yarattığı hasarın derinliği ve önlenebilirliği tartışılmaktadır.

Son günlerde Türkiye’nin dört bir yanında çıkan orman yangınları, ülkenin doğal varlıklarını, insan yaşamını ve ekonomisini tehdit eden ciddi bir krize dönüşmüştür. Alevler, sadece ormanları yok etmekle kalmamış; birçok ilde evler küle dönmüş, hayvanlar telef olmuş, yerleşim alanları tahliye edilmek zorunda kalınmıştır.

Bu büyük felaketin nedenleri arasında hem doğal hem de insan kaynaklı faktörler öne çıkmaktadır. Aşırı sıcak hava dalgaları, düşük nem oranları ve kuraklık, ormanları yangına karşı daha savunmasız hale getirmiştir. Bunun yanı sıra, bilinçsiz insan faaliyetleri, sigara izmaritleri ve kontrolsüz ateş yakma gibi nedenlerle yangınların çoğaldığı bilinmektedir. Bazı yangınların ise kasıtlı olarak çıkarıldığı iddiaları kamuoyunda endişe yaratmıştır.

Yangınların söndürülmesi için devletin tüm imkanları seferber edilmiş; yangın söndürme uçakları, helikopterler ve binlerce itfaiye eri gece gündüz çalışarak alevlere müdahale etmiştir. Ancak, yangınların yayılma hızı ve çeşitli bölgelerde aynı anda birden fazla yangının çıkması, müdahale süreçlerini zorlaştırmıştır. Buna rağmen, 241 yangının kontrol altına alınması büyük bir başarı olarak değerlendirilmelidir. Yangınlara müdahale sırasında canla başla çalışan itfaiye ekiplerinin ve gönüllülerin özverisi, yangınların daha da yayılmasını önlemiştir.

Yangınların etkileri, sadece ormanlarla sınırlı kalmamış; birçok ilde yüzlerce ev tamamen yanmış, insanlar tahliye edilmek zorunda kalmıştır. Özellikle kırsal bölgelerde yaşayan vatandaşlar, evlerini ve hayvanlarını kaybetmiş; geçim kaynakları ciddi şekilde zarar görmüştür. Yangınların en yıkıcı etkilerinden biri de çiftlik hayvanlarının ve yaban hayatının telef olmasıdır. Telef olan binlerce hayvan, hem hayvan sahipleri için büyük ekonomik kayıplara yol açmış hem de bölgenin ekosistemine geri dönüşü zor zararlar vermiştir.

Bir diğer etki ise psikolojik boyuttur. Evlerini, topraklarını ve hayvanlarını kaybeden insanlar, büyük bir travma yaşamaktadır. Özellikle çocuklar ve yaşlılar, yangınların yarattığı tehlikelerle başa çıkmakta zorlanmakta; devletin ve sivil toplum kuruluşlarının desteğine ihtiyaç duymaktadır.

Ormanlarda yangına karşı hassas bölgelerde düzenli olarak temizleme ve bakım çalışmaları yapılmalı, yanıcı maddelerin birikmesi önlenmelidir. Ayrıca, orman yangınlarına karşı bilinçlendirme kampanyaları artırılmalıdır. Yeniden ağaçlandırma çalışmaları da ekosistemin yeniden inşasında büyük bir rol oynayacaktır. Yanan alanların yeniden yeşillendirilmesi, hem bölgenin doğasını geri kazandıracak hem de gelecekte benzer felaketlerin önüne geçilmesine katkı sağlayacaktır.