Cumartesi sabahı rüzgarın şiddetini gördüğümde korktum açıkçası.

2021 yılı yangınları geldi aklıma.

Maalesef korktuğumda, aklıma gelen de başımıza geldi.

O kadar üzülüyorum ki orman yangınlarına,

Yanıp giden her bir ağaç, kaybettiğimiz bir can gibi yüreğimi yakıyor.

Ancak yangınlarda bir gariplik de yok değildi.

Bir anda 16 yerde eş zamanlı orman yangınları başladı.

Sabotaj olma ihtimali çok yüksekti.

Nitekim de yangınların büyük kısmını pkk üstlendi.

Ancak orman yangınlarının başlamasıyla birlikte yangınları siyasi ranta çevirmek için tetikte bekleyen, ülkemizin bugünkü kırılgan ve nazik ortamını sömürmek için ortam kollayan fırsatçılar hemen televizyonlarda, sosyal medyada saldırıya geçtiler.

Devletimiz tüm gücüyle sahadayken, canla başla ölüm kalım mücadelesi verilirken yangınlar için bir bardak su vermemiş bu hastalıklı zihniyet oturduğu yerden provokasyonlara hiç vakit kaybetmeden başladı.

Yangınların betonlaşmak için yapıldığından tutun da göçmen politikalarına, yetersiz teknik donanıma kadar ortalığı karıştırmak için ellerinden ne geliyorsa yaptılar.

Türkiye’nin planlı bir kaos sürecine sokularak toplumsal mukavemetinin zayıflaması, sosyal ve ekonomik direncinin zaafa uğraması için hiçbir fırsatı kaçırmayan Devletine düşman,Milletine düşman bu hastalıklı zihniyetin dilleri de, ruhları da yangından tehlikeli.

Mahkemeyi televizyonlarda, sosyal medyada kendileri kuruyor, kendileri karar veriyor, kendileri infaz ediyorlar. Emin olun Cehalet ve ihanet eskiden de vardı ama hiç bugünkü kadar özgüveni yüksek olmamıştı.

Bu hastalıklı zihniyet, kendilerini sözüm ona aydın,sanatçı,gazeteci,bilim insanı diye adlandırıyor ve kitleleri peşinden sürüklüyorlar. 

Ancak gelin görün ki yangınları pkk üstlenince bu sözüm ona aydın,sanatçı,gazeteci,bilim insanları çil yavrusu gibi ortadan kayboldular.

Bırakın lanetlemeyi, tek bir kelime çıkmıyor ağızlarından.

Konu DEM olunca,PKK olunca sus pus oluyorlar!

Hani siz ormanlarımızı düşünüyordunuz,

Hani siz teröre karşıydınız!

Neden dut yemiş bülbüle döndünüz!