CHP'mizin Türkiye de 1. Parti olduğu bir ortamda ,İzmir milletvekillerinin nerede ise tamamının İzmir'de pek görülmediği bir ortamda hadi bugün nasıl bir milletvekili olmalı onu işleyelim;

Öncelikle milletvekili ne iş yapar kısaca tanımlayıp görmek istediğimiz, hayalimizdeki milletvekili nasıl olmalı birazcık irdeleyelim...

Demokrasi ile yönetilen ülkelerde halkı temsil eden meclis üyelerine milletvekili denir. 5 yılda bir yapılan seçimlerde oy çokluğu ile seçilen partilerin içerisinde yer alır. Her ne kadar geçmişte önseçimler ile belirlenen milletvekili gururunu yaşarken ve seçilenlerin yeniden seçilmenin şartı örgüt ve halk olduğunun bilinci ile hareket etmesi gerektiğini bilirken, bugün liderlerin iki dudağı arasında belirlendiğini de unutmayalım.

Herhangi bir parti çatısında yer almayan kişilerinde genel seçimlerde bağımsız aday olmaları mümkündür.

Görevleri arasında kısaca; gensoru hazırlamak, meclis araştırması yapmak, meclis kürsüsünde ülke gündemine dair konuşma yapmak, bütçe kanunu yapmak, sunulan tasarıları kabul etmek gibi halka dair alınan kararları mevzuata eklemek;

Kısaca halkın temsilcisi…

Son dönemde varlıkları tartışılan milletvekilleri de var, vatandaşın görmediği, telefonuna çıkmadığı, halk odaklı çalışmayan milletvekilleri de var.

Gecesini gündüzüne katan bu uğurda ailesinden ayrı kalan değerli milletvekillerimizi alkışlıyorum ama oturduğu kırmızı koltuktan sadece güç alan milletvekillerinin de o koltukları hak etmediğini düşünüyorum.

Hadi şimdi NASIL BİR MİLLETVEKİLİ olmalı bunu irdeleyelim.

Nasıl Bir Milletvekili İstiyoruz?

 Politikayı insanlara hizmet etme sanatı olarak bilecek.

Liyakat sahibi, girişimci, diksiyonu düzgün, halkı anlayan, siyaset yapmada beceri sahibi olan tarihine, kültürüne, diline ve kimliğine sahip olabilecek ve bu konularda hassas olacak, İzmir’in menfaatini kendi ve partisinin menfaatlerinin üstünde tutabilecek, İzmir’in her kesimini kucaklayabilecek; bölgecilik veya adamcılık yapmayacak.

Halkı yalnızca; özel programlar veya siyasi gelişmelerde hatırlamayacak, Yapılan işler veya alımlarda ismi (firmalara yakınlığı olarak) zikredilmeyecek

 yatırımları öncelikli sırasına göre talep edecek ve bu husus gözetilerek ilimize yatırımların yapılmasını sağlayacak girişimlerde bulunabilecek.

Vekili olduğu halkı unutmayacak, onu getirenin yani aslın halk olduğunu unutmayacak, hesabı halka ve kendi vicdanına verebilecek çalışmalarda bulunacak, İzmir’in sorunlarını bilecek ve bu sorunların çözümü için öncelikle istişareler yapabilecek, sorunların çözümünde halktan da destek alabilecek.

Kentin STK’ları ile iyi ilişki kuracak ,onların taleplerini göz ardı etmeyecek, sık sık ziyaret ederek  İzmir in önceliklerini bilecek ve buna göre yol haritasını çizebilecek, geldiği makamın halkın makamı olduğu bilincinde olabilecek.

 İzmir’e yapılması gereken yatırımları kamu kurumları, sivil toplum örgütleri ve kanaat önderleri ile yatırımın yapılacağı alanda uzman kişiler ile istişareler yaparak çalışmalarda bulunabilecek.

 İmkânları; kişiler için değil, toplumun hakkı ve adaleti için kullanabilecek, Ankara’daki çalışmalardan fırsat buldukça İzmir’e gelebilecek ve ziyaretlerde bulunabilecek, ziyaretlerini hep aynı yöre ve kesime değil farklı köy ve mezralara fırsat buldukça gidebilecek. Genci-yaşlısı, çalışanı-işsizi, esnafı-memuru, engellisi fark gözetmeksizin sorabilecek.  İzmir’e geldiğinde bazen bir taksi ile bazen bir halk minibüsü ile bazen de belediye otobüsü ile halkla birlikte seyahat edebilecek, Katıldığı programlarda bir an önce bitsin aceleciliğinde olmayacak, katıldığı tüm programların kendi öz programı gibi hissedip öyle katılacak. 

Gerek çalışmalarında ve gerekse ziyaretlerinde gönül dilini kullanabilecek, seçim sürecinde halktan destek isterken harcadığı enerjisini, seçildikten sonra da gösterebilecek, hoşgörülü, alçak gönüllü olacak ve insanları küçümsemeyecek.

 Halkı, seçimden seçime oy kullanan bir varlık olarak görmeyecek, ne şahsı adına ne de herhangi biri adına kamuda haksız ve adalet dışı bir talepte bulunmayacak, insanların derdi ile dertlenecek, yalan söylemeyecek, yakınlarının isteği veya kendi talebi doğru değil diye yapmayan hiçbir kamu amirini veya çalışanını azarlamayacak.

 Makamı vatandaşı terbiye etmek için kullanmayacak, sorumluluk sahibi olan ve her vatandaşın istediğinde ulaşabileceği bir milletvekili, benim, senin onun kısaca tüm İzmir in hayali işte böyle bir milletvekili…

Böyle olanlara selam olsun, olmayanlar liste dışı olsun…