Türkiye’de hayatın maliyeti artık tek bir maaşla karşılanabilir olmaktan çok uzak.

Geçmişte evde bir kişinin çalışmasıyla bir aileyi geçindirmek mümkünken, bugün bu ancak bir hayal. Hayatın gerçekleri karşısında kadınlar, “ev hanımı” sıfatını yıllar önce geride bıraktılar.

Onlar artık bürolardan inşaat sahalarına, okuldan hastaneye hayatın her alanında erkeklerle omuz omuza çalışıyorlar. Ancak onların bu mücadelede yalnız kalmamalarını sağlayan, çocuklarını güvenle emanet edebildikleri yerler var: Kreşler.

Bir annenin iş gücüne katılabilmesi, kendi ayakları üzerinde durabilmesi ve ailesine katkıda bulunabilmesi için en önemli destek kreşlerdir. Fakat son günlerde kulaklarımıza ulaşan haberler, bu desteğin ellerinden alınmak istendiğini söylüyor.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın belediyelere kreş açmayı durdurmaları ve mevcut kreşleri kapatmaları için yazı gönderdiği iddiaları ortalıkta dolaşıyor. Eğer bu doğruysa, bu karar sadece bir yönetmelik değişikliği değil, çalışan kadınların hayatına vurulmuş bir darbe olacaktır.

Belediyeler tarafından açılan kreşler, dar gelirli ailelerin çocuklarına umut, annelere de çalışma hayatına dahil olma şansı sunuyor. Bu kreşler sadece çocuklara güvenli bir eğitim ortamı sağlamıyor, aynı zamanda özel kreşlerin astronomik ücretlerini karşılayamayan aileler için tek seçenek oluyor.

Bir asgari ücretle çalışan annenin maaşı, özel bir kreşin kapısından girmeye yetmiyor. Ama belediyelerin sunduğu ekonomik ve güvenilir seçenekler, kadınların iş gücüne dahil olabilmesini mümkün kılıyor.

Kreşlerin kapatılması, “çalışmayın, evde oturun” demenin başka bir şeklidir. Bu karar, kadınları yeniden eve hapsetmeye, ekonomik bağımsızlıklarını ellerinden almaya hizmet eder. Anneleri iş hayatından çekmek, sadece bireysel hikayelere değil, ülkenin geleceğine de zarar verir. Çünkü bir annenin çalışması sadece onun ailesine değil, ekonomiye de güç katar.

Bu ülkede milyonlarca kadın, sabah işine gitmeden önce çocuklarını belediye kreşine bırakırken kendini daha güçlü, daha bağımsız hissediyor. O çocuklar, annelerinin ellerinden tutarak gülen yüzlerle bu kreşlere adım atıyor. Eğer bu kreşler kapatılırsa, bu gülüşler kaybolur, o güçlü adımlar sekteye uğrar.

Bu kararı alanlara sesleniyorum: Bir kez değil, defalarca düşünün! Hayatın yükünü zaten sırtında taşıyan annelere bir darbe daha vurmayın. Çocukların gülüşünü susturmayın, annelerin emeğini değersizleştirmeyin. Çünkü bu kreşler yalnızca birer bina değil, kadınların geleceğe olan umududur.

Bu ülke, kadınlarının omuzlarında yükselir. Onların gücünü azaltacak değil, artıracak politikalar üretmek hepimizin sorumluluğu. Kreşleri kapatmayın; aksine çoğaltın, destekleyin, büyütün. Çünkü her çocuğun geleceğe gülerek bakmaya, her annenin ise emeklerinin değer bulduğu bir hayata hakkı var.

GÜNÜN SÖZÜ

Kreşler, annelerin gelecek umududur