Son haftalarda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın politik duruşunda belirgin bir değişim yaşanıyor.

Daha önce uyumlu, naif ve genellikle İzmir odaklı bir profil çizen Tugay, artık daha net, sert ve iddialı bir siyasetçi olarak karşımıza çıkıyor. Bu dönüşüm, Tugay’ın yalnızca İzmir’in değil, ulusal siyasetin de önemli bir aktörü olabileceği yönünde sinyaller veriyor.

Tugay’ın, özellikle AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan gibi isimlere karşı verdiği sert cevaplar dikkat çekici.

Bugüne kadar yalnızca İzmir’in meseleleriyle ilgilenen ve kenti için çalışan bir başkan olarak bilinen Tugay, şimdi eleştirilerini daha yüksek bir volümle dile getiriyor ve hedefine doğrudan iktidarı koyuyor.

İzmirliler, bu yeni Tugay’ı sevdi mi?

Görünen o ki evet.

İddialı ve cesur bir lider, İzmirlilerin takdirini topluyor. İzmir gibi modern ve yenilikçi bir kentte, halkın güçlü liderlere olan sevgisi yadsınamaz. Bu durum, Tugay’ın CHP içindeki konumunu ve ulusal siyasetteki potansiyelini de yeniden düşünmemizi gerektiriyor.

Cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmalarında CHP’nin iki ismi öne çıkıyor: Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş. Ancak bu iki isim arasındaki rekabet, parti içinde zaman zaman huzursuzluk yaratabiliyor.

Rahmetli Süleyman Demirel’in meşhur sözünü hatırlayalım: “Kimse kavgalı eve kız vermez.” Bu çekişme, CHP Genel Merkezi’ni farklı bir aday arayışına yöneltebilir. İşte tam da burada Cemil Tugay bir sürpriz olarak gündeme gelebilir.

Başkan Tugay’ın yeni stratejisi, yalnızca İzmir sınırlarını aşmakla kalmıyor, CHP’nin ulusal çapta alternatif bir lider profili arayışına da cevap verebilecek nitelikte.

Kavga etmeyen, ancak eleştirilerini yerinde ve haklı gerekçelere dayandıran bir siyasetçi olarak Tugay, parti içindeki dengeleri değiştirebilir.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine henüz zaman var. Ancak CHP’nin üçüncü bir isim arayışında İzmir’den bir sürpriz çıkması neden mümkün olmasın?

Tugay’ın, İzmir’e olan bağlılığı ve kent için harcadığı çaba, onun güçlü bir lider olduğunu gösteriyor. Ancak şimdi ulusal siyasete dair söylemleri ve eleştirileriyle İzmir’den taşarak yeni bir lider profili çiziyor.

Bu yeni duruş, CHP Genel Merkezi’nde nasıl yorumlanır bilemeyiz. Ancak İmamoğlu-Yavaş rekabetinden bıkmış bir seçmen tabanı için alternatif bir isim olarak Tugay’ın masaya gelmesi, hiç de uzak bir ihtimal değil.

Cemil Tugay’ın son haftalardaki çıkışları, yalnızca İzmir değil, Türkiye siyaseti açısından da dikkatle takip edilmeli. CHP’nin sürpriz bir cumhurbaşkanı adayı olarak Tugay’ı düşünmesi, yeni bir stratejik açılımın kapısını aralayabilir.

Kim bilir, belki de siyasette asıl kazanan, her zaman göz önünde olanlar değil, zamanı geldiğinde sesini duyurmayı başaranlardır.

GÜNÜN SÖZÜ

Siyasette olmaz olmaz…