Denizli’nin Honaz ilçesi Yukarı Dağdere köyü yakınlarındaki küçücük Saklıgöl, kampçıların ve yürüyüşçülerin ilk görüşte tutkunu oldukları gözde bir yer haline geldi
Yıllardır gittiğimiz gezilerden döndüğümüzde yaşadıklarımızı, gördüklerimizi hemen, ayrıntıları unutmadan kaleme alırız. Birlikte düzenlediğimiz gezilerin ardından meslektaşlarımız da kendilerine özgü üsluplarıyla gezi yazılarını okuyucuyla paylaşıyor. Son gezimizde yaklaşık 400 kare fotoğraf çekmiştim. Nedenine gelince iki günde bin kilometre yol kat ettik. Cumartesi sabahı Muğla’nın Yatağan ilçesinden Eskihisar’a uzandık ve 700 yıllık Osmanlı köyünün yanı başındaki antik kent Stratonikeia’da keyifli bir yarım gün geçirdik. Ardından hiç mola vermeden Denizli’de Laodikeia antik kentini ziyaret ettik. Bu antik kent gelecekte İzmir’in Efes’i ile yarışmaya aday. Kazılar hala yürütülüyor. Bu antik kenti geçtiğimiz haftalarda bu köşede yazmıştım ve paylaşmıştım.
Gideceğimiz bölge muhteşem
Şimdi gelelim Saklıgöl’e; Ayşe ile birlikte, Ayvalık’taki evimizde internet ortamında araştırıp, bulduğumuz Saklıgöl fotoğraflarını inceliyoruz. Gideceğimiz bölge muhteşem… Ormanın içinde kırmızı badanalı bir ev duruyor. Onun önünde piknik yapmayı planlıyoruz, mangalımızı da yakarız diye düşünüyoruz. Sabah yine çok erken saatlerde piknik için gerekli ne varsa yanımıza aldık. Honaz ilçesinden yaklaşık 40 kilometre uzaklıkta bulunan ve Honaz Dağı’nın yamaçlarına yaslanmış Yukarı Dağdere köyü yakınlarında çam ormanlarının arasında gizlenen Saklıgöl’e ulaşacağız.
Sazlıklar ve Saklıgöl, nefis bir görüntü
Saklıgöl, son dönemde kampçıların ve macera tutkunlarının uğrak yerlerinden biri olmuş. Yarım saatlik bir yolculuğun ardından köye vardığımızda günlerdir yağan yağmur nedeniyle çamur içinde kalmış yolda bir süre gidebiliyor insan. Sonra aracımızı park ederek yürümeye başlıyoruz. Ortada bir orman var ama göl nedense yüzünü göstermiyor. Adından da anlaşılacağı gibi Saklıgöl, sanki yüzünü gizliyor gibi! Yaklaşık 1 kilometre yürüdükten sonra ahşap seyir terasları görünmeye başlıyor. Sazlıklar ve Saklıgöl, nefis bir görüntü, hepimiz bir tarafa dağılıyoruz, güzellikleri objektiflerimize hapsedip dostlarla paylaşmak üzere saklıyoruz.
Piknik yeri belirlemeye çalışıyoruz
Saatlerce fotoğraf çekiyoruz, geleneksel piknik ateşini yakmak için verdiğimiz tüm uğraşılar boşa gidiyor. Sadece duman çıkıyor, çalı çırpı tutuşmuyor, ateşi körüklüyoruz, yine sadece duman… Bu duman çekimlerde fotoğraflarımıza yine de renk katıyor. Gölün etrafını kısa sürede dolaşıyoruz, hem fotoğraf çekiyor, hem de piknik yeri belirlemeye çalışıyoruz. Sazlıkların çepeçevre kuşattığı göle yansıyan çam ağaçlarının görüntüleri eski evlerde duvara asılan kilimlerdeki silueti anımsatıyor.
Çay ya da dereyle beslenmiyor
Honaz ilçesi sınırları içinde kalan ve doğal güzellikleriyle son yıllarda günübirlik ziyaretlerle doğaseverlerim büyük ilgi gösterdiği Saklıgöl, turizme de hizmet edebilecek özelliklere ve güzelliklere sahip. Saklıgöl, şimdiye kadar Honaz’ın yakın çevresinde yaşayan dar gelirli ve orta halli ailelerin tatil günlerini geçirmek için geldiği doğa köşelerinden biri olmuş. Çevrede fazla tanınmayan 1080 metre yükseklikteki Saklıgöl’ün çapı 300 metreyi geçmediği gibi bu göl herhangi bir çay ya da dereyle de beslenmiyor. Suyunun berrak ve temiz olmasının sebebi dibinden kaynaması. Gölde sazlıklardan oluşan 7 tonluk yüzen bir ada mevcut. Ada rüzgârın etkisiyle zaman zaman yer değiştiriyor.
Balık avlanabiliyor
Gelenlerin rahat etmesini sağlamak amacıyla gölün kenarında çeşme ve ahşap localar inşa edilmiş, ayrıca ağaçların arasında ve göl çevresine günübirlik tatilciler için yemek yiyebilecekleri masalar serpiştirilmiş. Burası Denizli`ye göre daha serin. Ayrıca Saklıgöl’de balık avlanabiliyor. Saklıgöl’e kış sezonunda gelenler eğer Honaz ilçesine henüz kar düşmediyse 2571 metrelik yüksekliği ile Ege Bölgesi’nin en yüksek zirvesine sahip Honaz Dağı’nın karlarla örtülü doruklarını büyük bir keyifle seyretmekle yetiniyor.
Saklıgöl’e kamp kurmak ya da günübirlik gezinti amacıyla gelenlerin yiyecek ve içecek gereksinimlerini Honaz’daki çarşıdan karşılaması gerekiyor. Saklıgöl’de keyifli bir günü dopdolu yaşadık, tadını çıkardık, çok keyif aldık. Ülkemiz o kadar çok güzellikleri barındırıyor ki, dilimizin döndüğünce anlatmaya çalışıyorum.