Belediyeler, nüfus sayılarına göre İller Bankası’ndan belli bir bütçe alırlar.

Emlak vergisi, kira, işgaliye, harçlar gibi bir çok kalemle topladıkları paralarla, vatandaşa öncelikle su, imar, ulaşım ve kanalizasyon gibi çevre ve çevre sağlığı, kentsel alt yapı; temizlik ve katı atık; itfaiye, zabıta, acil yardım, kurtarma ve ambulans; defin ve mezarlıklar yapar.

Bunun yanında şehir içi trafik; ağaçlandırma, konut; kültür ve sanat, turizm ve tanıtım, park ve yeşil alanlar; gençlik ve spor sosyal hizmet ve yardım, meslek ve beceri kazandırma; evlendirme hizmetleri yapar. Büyükşehir belediyeleri ve nüfusu 50.000’i geçen belediyeler, çocuklar ve kadınlar için koruma evleri açar.

Yani belediyeler insanlara doğumlarından ölümlerine kadar hizmet veren kurumlardır.

Her yıl, belediye bütçeleri oluşturulurken, gelirler hesaplanır, giderler hesaplanır ve hizmet verilmeye çalışılır.

Bazı belediye başkanları daha beceriklidir bu bütçeyi iyi kullanır.

Daha az becerikli ve hadi bunu da yazayım, “Kötü niyetli olanı” da bu bütçeyi har vurur harman savurur.

Bu gibi halleri engellemek için Belediye Meclis’leri vardır. Başkanı denetleyen, gerektiğinde ona “Dur” diyen.

Biraz daha ötesi yargıdır.

Eğer bir başkan, insanlara hizmet vermesi için sunulan bütçeyi kötü amaçla kullanırsa yargı devreye girer. Gereği yapılır.

Seçmen de ilk seçimde gider sandıkta o başkana ve partisine dersini verir.

Belediyelerin, en çok borcunun olduğu kurum genellikle SGK’dır.

Belediyeler, “Devletin devlete borcu nasıl olsa bekler” mantığıyla  çalıştırdıkları işçilerin SGK primlerini hep geciktirirler.

 Ödemezler ve borç birikir.

Yılların birikimidir.

Son yerel seçimlerde gördük.

Yeni gelen başkanların çoğu, teslim aldıkları belediyelerin borç  yükünü belediye binalarına pankartlarla astılar.

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Öyle 25 kuruşa simit yok” diyerek uyardığı belediyelerin borcu bu borçlar.

Giden başkanların miras bıraktığı borçlar..

Yeni gelen başkanların kucaklarında bulduğu borçlar. 

Eğer bu borçlar, belediyelerin en önemli gelir kaynağı olan İller Bankası gelirlerinden kesilirse, olan vatandaşa olur.

Belediyeye kesilen ceza aslında vatandaşa kesilmiş olur.

Peki ödenmesin mi bu borçlar.

Ödensin tabi.

Ülkede hiç kimsenin vergi borçları affedilmesin.

Ama bu tahsilat, ceza keser gibi değil, belli bir yapılanmayla, hizmetleri aksatmayacak şekilde yapılmalı.

GÜNÜN DEYİMİ

Pire için yorgan yakılmaz