Çok zor bir dönemde geçiyoruz.
Her yerden her yönden ağır bir saldırı altındayız.
Hiç şüphesiz ki hedef ANADOLU…
Tarih boyunca Anadolu; 
Kıtaların kavşak noktası, 
Ticaret koridorlarının kesiştiği, 
Medeniyetler ve milletler mücadelesinin hesaplaşma, aynı şekilde mücadele sahasıdır.
Yani hep asıl hedeftir, Anadolu.
Yapılması gereken ise bu milleti parçalamaktır.
Bunun içinde milletçe en hassas noktalarımıza, sinir uçlarımıza saldırılıyorlar ki rahatlıkla parçalayabilsinler.
Parçalama için artık fiziki bir parçalama ifadesinin de yetersiz kaldığını düşünüyorum.
Sosyolojik çürüme ne kadar hızlı olursa parçalama amaçlarına o kadar rahat ulaşacaklar. 
Bu nedenle her enstrümanı kullanmaktan çekinmiyorlar. 
Önce siyaseten kargaşa varmış izlenimi yaratmak için çalışmalar yapıldı.
Sanki Cumhur ittifakında bir çözülme , bir sorun olduğu algısı yaratıldı.
Arkasından da CHP’ye kurtarıcı rolü biçilmeye başlandı. 
Hayali bir kahraman yaratıp siyasi istikrarsızlık varmış görüntüsü altında istedikleri gibi yönetilecek bir hükümet kurma niyeti açıkça ortaya çıktı. 
Siyasi bu oyunların yanına bir  yandan “Türkiyeli” gibi garabet bir kavramı ne idüğü belirsiz kişiler tekrar tartışmaya açtılar. 
Bir cinayet üzerinden ve en üst perdeden cevabı verilmesine karşılık hala MHP ve Ülkü Ocaklarına ağır saldırılara bıkmadan devam ettiler. 
Aslında milli benliğe, vatana saldırıların başka bir şekliydi bu. 
Çünkü milli değerler tasfiye edilmeli,parça parça edilmeli ki, aidiyet duyulmayan topraklar sorunsuz ele geçirilebilsin.
Önemle belirtmem gerekir ki;
Vatana adını veren millettir, 
Ülkeye adını veren millettir,
 Devlete adını veren millettir,
 Milletin adı ise Türk’tür.
Ancak Türkiye bakımından bu da yeterli olamazdı.
En son halka yine ne idüğü belli olmayanlarca dini değerlere saldırılmasıyla yaşandı.
Çünkü Türk Milleti, İslama’da sımsıkı sahip çıkmış, çıkmaya devam eden bir millettir.
Din üzerinden yaratılan sözde tartışma ve kavga ortamıyla vatandaşları dinden soğutmak,uzaklaştırmak üzerine kurulu bu oyunda bozulmak zorundadır.
Aksi takdirde dünyayı tek başına ve dilediğince tanzim etmek isteyenler, sosyal, kültürel, ekonomik ve diplomatik kaosu zirveye taşıyanlar Anadolu’yu Gazze’den ayrı bırakır ya da ayrıştırırsa hedefe ulaşacaklardır.