İzmir’de 30 Ekim 2020 günü saat 14.51’de meydana gelen merkezi Sisam Adası olan 6.9 şiddetindeki deprem ile pek çok insan gibi Sibel ve Cumhur Şensarı çiftinin de hayatı değişti. Evleri girilemez hale gelince çift iki oğullarını da alarak Sığacık’a yerleştiler. Burada hobilerini mesleğe dönüştürmeye karar vererek Sığacık Limanı’nda Atölyem Ev’i açtılar.

Her şey çok kötü olacak diye bekleyen herkesin aksine bu muhteşem çift hayatımızı baştan inşa ederiz dedi ve çocuklarının okula bisiklete gitmesi hayalini bile gerçekleştirmiş oldu.

Daha önce pazarcılık yaparak geçimini sağlayan Cumhur Şensarı yıkılan evlerine sevdikleri hediyelik eşyalar ve antikalarla ruh verdiklerini anlatıyor. Bir gün, fiyatı çok yüksek olduğu için,  eşinin çok beğendiği üçlü şans Budası heykelini satın alamadığını ve bunun kendisini çok üzdüğünü anlatan Cumhur Şensarı, “Kemeraltı’nda gezerken üçlü Buda heykelinin ham polyesteriyle karşılaştım. Fiyatı da çok uygundu. Bu polyester heykellerden alıp eşim için boyadım. Sonra da sevdiğim insanlar için farklı polyester heykeller alıp boyadım, onlara hediye ettim. Hobi olarak başladığım iş farkında olmadan mesleğim haline geldi” diye konuştu.

Depremin merkez üssüne en yerleşim yeri olan Sığacık'a taşınmaya, eşi Sibel'in bir sabah uyandığında “Sığacık’a taşınıyoruz” demesiyle karar verdiklerini anlatan Cumhur Şensarı, “Her zaman bir sahil kasabasında olmayı hayal ederdik. Avrupa’daki gibi çocuğumuz okuluna bisikletle gitsin isterdik ve Sığacık’ta bu hayalimiz de gerçek oldu. Büyük oğlumuz Yağız Kıbrıs’ta diyetisyenlik bitirdi. Aldığımız DASK parasıyla Sığacık Teos Marina’da hediyelik eşya dükkanımızı açtık” diye konuştu.

“Evimiz bizim ruhumuzdu” diyen Cumhur Şensarı, depremde yaşadıklarını ve sonrasını şu sözlerle anlatıyor: “Her gezdiğimiz yerden beğendiğimiz objeleri alırdık, sergilemekten de onları izlemekten de çok keyif alırdık. Depremde evimiz, değer verdiğimiz her şeyle birlikte yok olunca dünyamız da başımıza yıkıldı, çok üzüldük, aynı ruhu bir daha yakalayamayacağımızı düşündük. Ama bize fark etmeden farklı bir kapı araladı deprem ve bu yıkıntı. Şimdi işimizle aynı ruhu yakaladık ve artık sergileyince değil, satınca mutlu oluyoruz.’’

Sibel ve Cumhur çifti çok uğurlu bir çift. Kendi hayatlarını güzelleştirmeyi başardıkları gibi çevrelerine de çok yardımcı oluyorlar. Sibel Şensarı şu an yaptığı doğal taş takılarla  hem şifa hem şans saçıyor. Hatta ev almayı çok istediğimiz bir site vardı, bir türlü alamıyorduk. O gün Sibel Hanım’ın takılarından bir tane almıştım, “Lotus çiçeği imkansızı olduran çiçektir sana iyi gelir’’ dedi ve Cumhur Bey de bana üzerinde Sığacık yazılı bir anahtar hediye etti. Sonuç; biz o hafta evi aldık. Bu dünya iyi niyetli insanlarla çok güzel. Herkese öneririm, mutlaka yolunuz Sığacık’a düştüğünde bu harika çift ile tanışmalısınız. Onlar uğurlu çift.