“Ben deniz kenarındaki odamda, /Pencereye hiç bakmadan/ Dışarıdan gecen kayıkların/ Karpuz yüklü olduğunu bilirim./Deniz, benim eskiden yaptığım gibi,/Aynasını odamın tavanında/Dolaştırıp beni kızdırmaktan/Hoşlanır. /Yosun kokusu/Ve sahile çekilmiş dalyan direkleri/Sahilde yasayan çocuklara/ Hiçbir şey hatırlatmaz.”Orhan Veli Kanık

İzmir Körfezi'nin son yıllarda artan kirlilik sorunlarıyla dikkat çekiyor. Kirliliğin ana sebepleri arasında atık su kayıpları, sanayi işlemleri, yönetimin ve plansız kentleşme öne çıkıyor. Körfeze akan derelerin kontrolsüz bir şekilde sanayi ve evsel attıkları taşıması, özellikle suyun olumsuz etkilenmesi. Ayrıca, yoğun gemi bozulması ve liman işleyişinde deniz kirliliğini artıran faktörlerin başında geliyor.

Bu kirlilik, körfezdeki deniz koşulları ve ekosistemi tehdit ederken, koku sorunu gibi sorunlar ve sağlık açısından sorunlar oluşuyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, körfezin temizlenmesi ve suyun renkleri için çeşitli projeler yürütüyor. Özellikle arıtma tesislerinin kapasitesinin, kanalizasyonun kullanabileceği ve çevre düzenlemeleri önem taşıyor.

İzmir Körfezi, bölge için doğal ve ekonomik açıdan büyük bir değer olacak. Ancak insan sıcaklıklarının açılması, bu ekosistemin tehdit oluşturması ve şiddet dengeleri bozmaktadır. Körfezin korunması ve kirliliğin korunması için sanayi, yerel yönetim, tarım sektörü ve halkın birlikte hareket etmesi gerekmektedir. Sürdürülebilir bir çevre politikası ile İzmir Körfezi'nin eski doğal güzelliklerine kavuşması mümkündür, ancak bu uzun vadeli ve kararlı bir çaba gerektirir.

Diliyorum, kentimiz için değeri büyük olan İzmir Körfezi’ndeki kirlilik sorunu bir an önce çözülür ve koku sorunu ortadan kalkar. Çünkü güzel İzmir’imize ne balıkların ölerek kıyıya vurması, ne de etrafı saran bu koku yakışmıyor. İzmir’imiz her şeyin en güzeline layık.