Kanser, küresel sağlık sorunları arasında en önemli hastalıklardan biri olarak kabul edilir. Toplumun kanserle mücadelede bilinçlendirilmesi, farkındalık yaratılması ve bu hastalığın tedavi edilebilir yönlerine dikkat çekilmesi, Dünya Kanser Haftası'nın odak noktasını oluşturuyor.

Bu özel hafta, 1-7 Nisan tarihleri arasında her yıl düzenleniyor ve erken teşhis, önleme stratejileri ve hastalıkla mücadele konusunda önemli bir platform sunuyor.

Dünya Kanser Haftası'nın Türkiye'deki geçmişi, 1947 yılında Ankara'da kurulan Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği'ne dayanmaktadır. Bu dernek, kanserle ilgili toplumu bilgilendirme ve kanser araştırmalarını destekleme amacıyla büyük çalışmalar yürütmüştür. Derneğin önerisiyle 1956 yılından itibaren her yıl 1-7 Nisan arası Kanser Haftası olarak belirlenmiştir. Bu hafta, kanserle ilgili farkındalığın artırılması ve erken teşhisin sağlanmasına yönelik çalışmaların yaygınlaştırılması için önemli bir araç haline gelmiştir.

Kanser, hücrelerin kontrolsüz bir şekilde bölünmesi sonucu oluşan birçok farklı hastalık grubunu tanımlayan bir terimdir. Vücuttaki hücrelerin normal işleyişinin bozulmasıyla başlayan bu süreç, tümörlerin oluşumuna ve yayılmasına neden olabilir. Kanser tanısı bireyi ve yakınlarını yalnızca fiziksel olarak değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyal açıdan derinden etkiler. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) verilerine göre, 2020 yılında kanser nedeniyle yaklaşık 10 milyon ölüm gerçekleşmiştir. Ayrıca, her yıl yaklaşık 400 bin çocuk kansere yakalanmaktadır.

Kanserden korunma, bireylerin yaşam tarzı seçimlerini içerir ve üç aşamada değerlendirilir: Birincil, ikincil ve üçüncül korunma. Birincil korunma, kanserin oluşmasını önlemeyi hedefler ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarını içerir. Sigara kullanmamak, alkol tüketiminden kaçınmak, düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek ve güneşten korunmak gibi önlemler, birincil korunma kapsamındadır. İkincil korunma ise kanser tarama programları aracılığıyla erken tanı konulmasını sağlar. Erken teşhis, kanserin tedavi edilebilir bir hastalık haline gelmesindeki en kritik faktördür.

Türkiye’nin en eski ve köklü kanser sivil toplum örgütü olan Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu, 1947 yılında kurulmuştur. Kurum, ulusal ve uluslararası alanda birçok başarılı çalışmaya imza atmıştır. Türkiye'nin ilk kanser hastanesini açması, ilk kanser kongresini düzenlemesi ve Dünya Kanser Günü etkinliklerini Türkiye’ye getirmesi, bu kurumun liderlik ettiği önemli adımlardır. Ayrıca, 2008 yılında Uluslararası Kanser Kontrol Örgütü (UICC) tarafından yılın en başarılı kanser örgütü seçilmiştir.

Uluslararası Kanser Kontrol Örgütü (UICC), kanserle mücadele alanında en büyük ve en eski uluslararası organizasyondur. 1933 yılında Cenevre'de kurulan UICC, 170'ten fazla ülkede 1200'den fazla üye kuruluşu temsil eder. Kanserle ilgili politikalar geliştirmek, farkındalık yaratmak ve küresel sağlık gündeminde kanser kontrolünü bir öncelik haline getirmek misyonuyla faaliyet göstermektedir. UICC’nin desteklediği stratejik girişimler, küresel kanser yükünün azaltılmasını ve daha fazla eşitliğin teşvik edilmesini amaçlar.

Dünya Kanser Haftası, kanserle mücadelede hem bireysel hem de toplumsal farkındalığı artırmak için bir fırsattır. Korunma önlemlerinin uygulanması, erken teşhis imkanlarının yaygınlaştırılması ve kanserle mücadelede dayanışma, bu hastalık nedeniyle yaşanan ölümleri ve acıları önemli ölçüde azaltabilir. Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu gibi köklü kuruluşların ve UICC’nin küresel çabalarının desteklenmesi, daha sağlıklı bir geleceğin inşasına katkı sağlayacaktır.