Dün İzmir Alsancak Mustafa Denizli Stadyumunda, Karşıyaka-Kırşehirspor maçı golsüz sona erdi. 0-0

Ligin ilk maçında taraftarının önünde  çıkan Karşıyaka aradığını bulamadı. 5-6 bin civarı seyircinin önünde oynanan müsabakada, futbol oynamaya çalışan bir takıma karşı, yerde yatmaya çalışan, futbol hırsızı bir takım ve onların erketesi bir hakem üçlüsünün mücadelesi vardı. 
   Futbolu seven bir insan, futboldan soğumak istiyorsa, Türkiye'de bilhassa alt liglerde maç seyretsin! En fazla 2-3 maç seyrettikten sonra, bir daha maç izlemek istemeyecektir! Bu kadar da olmaz, utanırlar ,yapmazlar diye aklımızdan geçen ne varsa daha fazlasını yaptılar. Eğer maçtaki kayıp süre, daha doğrusu Kırşehirsporlu futbolcularının çaldığı süre maçın sonuna tam olarak ilave edilseydi, maça 40-45 dakika ilave edilmeliydi. Ben maçlara sarı basın kartı ile girmiyorum. Basın tribününden seyretmiyorum. Para vererek giriyorum maçlara. 
    Şu an kendimi Kırşehirsporlu futbolcular ve hakem üçlüsü tarafından soyulmuş gibi hissediyorum! Bu nedir kardeşim?  Hiçbir taç atışı 30-40 saniye oyalanmadan atılmadı. Karşıyakalı futbolcuların gölgesi rakiplerinin üzerine gelse, Kırşehirsporlu hırsız futbolcular hemen zaman çalabilmek için kendilerini yere bıraktılar. Hiçbir aut atışı bir dakikanın altında kullanılmadı! Devlet töreniyle aut atışı yaptılar!
 Adam kendini yere atıyor, hakem hemen düdüğü çalıp yanına geliyor. Annesiymiş gibi ilgileniyor! Utanmasa terini silecek!  Tabi ki hemen dışarı almıyor oyuncuyu. Çimlerin keyfini çıkarabilsin diye bir iki dakika yerde yatmasına izin veriyor, akabinde oyuncuyu dışarı alıyor. O sırada Kırşehirspor malzemecisi çantadan sihirli değnek çıkarıyor! Az evvel yerde 2-3 yerinden vurulmuş gibi debelenen oyuncu bir anda ayağa fırlıyor!  Hakeme oyuna devam edebileceğini belirtiyor ve hakem de bu hırsızlığın gönüllü savunucusu olduğundan, bu hırsızlığa çanak tutuyor ve daha faul atışı bile kullanılmadan oyuncu, oyuna dahil oluyor!  Ve bu hırsızlık sürüp gidiyor. Kırşehirspor kadrosunda top oynayan oyunculara ve hakeme buradan sesleniyorum:  Aranızda müslüman olan, namaz kılan oruç tutan varsa şunu iyi bilsin ki, BEN HAKKIMI HELAL ETMİYORUM. 
   Oysa bu hırsızlığı bitirmek o kadar kolay ki... 
Çok basit. İnanın. Ben iki sezon İngiltere alt liglerinde futbol oynadım. Bu hakem üçlüsü orada 2 maç yönetemez. Birinci maçlarından sonra, bunların lisansını yırtarlar. Belki abartıyorum ama ilk yarı sonunda bile düdüğü geri isteyebilirler!  Orada 5-7 saniye arasında taç atışını kullanmazsan, hemen hakem düdüğü çalar topu rakibe verir. 15 saniye içinde aut atışını kullanmazsan sarıyı yapıştırır. Hele bu Kırşehirsporlu hırsız futbolcular gibi bir de sarı karttan sonra, kaynana gibi konuşmaya devam edersen, geçmiş olsun. Hemen ikinci sarı ve elvada tatlım!   Böyle kendini yere atacaksın, hakem de sana inanıp düdüğü çalacak ve sen kenara varır varmaz sihirli değnek dokunmuş gibi ayağa fırlayacaksın???  Hakem kendini kandırılmış hisseder ve o maçı sana zor tamamlatır.Hatta sana takar, sonraki maçlarda da sana ekstra dikkat eder! Seyircinin parasını, zamanını çaldırtmaz!  Tahrik olup sinirlenmesine müsade etmez. 
   Hakem olmak sorumluluktur. Adalet dağıtıyorsun orada. Bir sürü genç, çoluk çocuk seni izliyor. Onlara örnek olman lazım.Adalet algısı ile oynarsan, bozarsan,  Gençlerin ahlaksız yetişmesine neden olursun. 
    Bu maçın saati de çok yanlış olmuş. 36 derece sıcakta güneşin altında top oynatmak ancak bu federasyona ve onun hakemlerine yakışır!  Bizi sevmediğinizi ve sistemli bir şekilde her fırsatta doğramaya çalıştığınızı ve bunun nedenini biliyoruz!  Ama göğsünde YÜCE ATATÜRK'ÜN VERDİĞİ AY-YILDIZ OLAN KULÜP, asla vazgeçmeyecektir!  Biz var olduğumuz sürece, siz kahrolmaya devam edeceksiniz! 
   Son bir ricam da teknik ekip ve futbolcu kardeşlerime... 
  Lütfen deplasmanlarda bu zaman hırsızlığına tenezzül etmeyin. Çıkın erkek gibi topunuzu oynayın. Kazansanız da kaybetseniz de bu taraftar hep arkanızda. Mertçe delikanlıca mücadele edin, arkamızdan konuşturmayın. Tüm Türkiye'ye örnek olun. 
   Oynanan futbol mu?  Onu sonra konuşuruz... 
  Sevgi ve Saygılarımla