"Beni bu güzel havalar mahvetti, / Böyle havada istifa ettim/ Evkaftaki memuriyetimden./ Tütüne böyle havada alıştım,/ Böyle havada aşık oldum;/ Eve ekmekle tuz götürmeyi/ Böyle havalarda unuttum;/ Şiir yazma hastalığım/ Hep böyle havalarda nüksetti;/ Beni bu güzel havalar mahvetti." Orhan Veli

Bir Garip Orhan Veli, "Güzel Havalar" şiirinde havaların kendisini nasıl etkilediğinden söz ederken, memuriyetinden de  istifa ettiğini dile getiriyor. Oysa artık ne memurlar ne işçiler emeklilik şartları dolmasına rağmen, ekonomik nedenlerden dolayı çalışmayı sürdürüyor.  Bazıları da iş hayatında yıllarca dirsek çürütmenin ardından soluk almak için emeklilik hayalini kuruyor. Peki, emekliler nasıl sürdürüyor yaşamını?

Uzun yıllar süren çalışma hayatının ardından bir dinlenme ve rahatlama süreci, emekliliktir. Ancak, Türkiye'de emekliler, bekledikleri huzurlu yaşamı sürdürememekte, zor ekonomik şartlar altında boğuşmaktadırlar. Bu durum, çeşitli ekonomik ve sosyal sebeplerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkmaktadır.

Öncelikle, maaşların yetersizliği, emeklilerin karşılaştığı en büyük sorunlardan biridir. Ülkemizdeki emeklilik maaşları, hayat pahalılığına karşı oldukça düşük kalmaktadır. Özellikle son yıllarda artan enflasyon oranları, temel ihtiyaçların fiyatlarında ciddi artışlara neden olmuştur. Gıda, kira, elektrik ve su gibi temel harcamalar, emeklilik maaşlarının büyük bir kısmını tüketmekte, emeklilerin diğer ihtiyaçlarını karşılamalarını zorlaştırmaktadır. Türkiye'de ortalama emekli maaşlarının ortalama 10 bin  olduğu göz önüne alındığında, bu miktar özellikle büyük şehirlerde yaşam maliyetlerini karşılamakta yetersiz kalmaktadır.

Bunun yanında, sağlık harcamaları emekliler için büyük bir yük oluşturmaktadır. Yaşlılıkla birlikte artan sağlık sorunları, düzenli doktor ziyaretleri, ilaç kullanımı ve çeşitli tedaviler gerektirmektedir. Kamu sağlık hizmetlerinin yetersizliği ve özel sağlık hizmetlerinin yüksek maliyeti, emeklilerin sağlık ihtiyaçlarını karşılamalarını güçleştirmektedir.

Ekonomik zorluklar, emeklilerin sosyal yaşamını da olumsuz etkilemektedir. Emeklilik döneminde artan boş zaman, sosyal etkinliklere katılımı gerektirir. Fakat, maddi yetersizlikler nedeniyle birçok emekli, sosyal etkinliklerden ve hobilerden mahrum kalmaktadır. Sosyal izolasyon ve yalnızlık, emeklilerin psikolojik sağlığını olumsuz yönde etkilemekte, depresyon  gibi sorunlara yol açmaktadır.

Emeklilerin insanca yaşayabileceği bir gelir düzeyine ulaşması, sağlık hizmetlerine erişiminin kolaylaştırılması ve sosyal yaşamlarını sürdürebilmeleri için gerekli desteklerin sağlanması, toplumsal adaletin bir gereğidir. Emeklilerin, hayatlarının bu döneminde huzur ve güven içinde yaşamaları, sadece bireysel bir hak değil, toplumsal bir haktır.