Acımız tarifsiz…
Bolu Kartalkaya’da çıkan yangın, tam 76 canımızı aldı.
Pırıl pırıl gençler, hayat dolu çocuklar, bir nefes almak için gittikleri tatilde can verdiler.

Bu faciayı nasıl açıklayacağız?
Alın yazısı mı? Yoksa kötü kader mi?

Bir ülkeyi anlamak istiyorsanız, insanların nasıl öldüğüne ve ardından onlara nasıl veda edildiğine bakın.
İşte biz de bu büyük acı içinde, başka bir skandala tanıklık ettik.

Yangının yaşandığı, dumanları hala tüten otelin önünde duran bir TIR dorsesi….

Üzerinde “Ağzınıza layık” yazısı ve kızarmış tavuk görselleri.
Ama bu TIR dorsesinde kızarmış piliş taşınmıyordu. Bu TIR dorsesinde, yangında yanarak, dumandan zehirlenerek hayatını kaybedenlerin cansız bedenleri vardı.
Evet, yanlış duymadınız. İnsanlarımızın cansız bedenleri üzerinde “Ağzınıza layık…” yazan ve pişmiş piliç görselleri olan bu TIR dorsesine yerleştirilmişti.

Acılı aileler, bu TIR’ın içine girerek, sevdiklerini teşhis etmeye çalıştı.
Düşünebiliyor musunuz? Evladınızı ararken, üzerindeki "Ağzınıza layık" yazan bir TIR’a giriyorsunuz.
Hangi vicdan, hangi akıl bu utancı bize yaşattı?

Tepkiler büyüyünce TIR’ın üzerindeki görseller ve yazılar gece yarısı kapatıldı.
Peki ya o görüntü, o utanç ailelerin hafızasından nasıl silinecek?

Elbette yangınla ilgili soruşturmalar açılıyor.
Ama bu, yetmez. Bu skandalı akıl eden, uygulayan, buna göz yuman kim varsa hesabını vermeli.
Yangının şiddetiyle kavrulan ailelerin acısına bir de bu onur kırıcı durum eklendi.
Bunu layık görenler, adaletin önünde hesap vermeden bu yara kapanmaz.

Bu olay, sadece bir yönetim zaafı değil; aynı zamanda vicdan ve insanlık sınavıdır.
Biz bu sınavda maalesef sınıfta kaldık.

GÜNÜN SÖZÜ

Hepimizin başı sağolsun