Altay Genel Kurulu kulübün yönünü belirleyecek büyük bir karar için toplandı. Pazar günü, yazı yazdığım başka bir platformda Altay’da şirketleşme kararı alınmazsa kulübün içinde bulunduğu durumu ve karşılaşacağımız tabloyu elimden geldiğince anlatmıştım.

Bugün genel kurulda olumlu görüş çıkarsa kulübün yol haritasını anlatmaya gayret edeceğim.Genel kurulda olumlu oy çıksa bile her şeyden önce altını çizmemiz gereken şey bu karar kulübün bütününün şirketleşme kararı değil, sadece futbol şubesinin şirketleştirilme kararıdır. Bundan sonra seçilen yönetimlerde benim gibi doktor, avukat, mali müşavir, tıbbi malzemeci gibi amatör yöneticilerin değil profesyonel insanların  futbol şubesini yöneteceği ve bunun bir şirketin tasarrufunda olma kararıdır. 
Genel kurul olumlu yönde karar vermesine rağmen kulübün futbol şubesi şirketleşmeyecek. Genel kurulda alınacak karar, bu yetkinin yönetim kuruluna verilmesi kararıdır. Kiminiz sorabilir Kenan Duymazoğlu ve Cemil Kaya tarafından kurulan şirket futbol şubesini devralmayacak mı diye. Bu şirketin kurulma amacı yatırım yapmayı planlayan şirketlerin sportif alanda kurulmuş şirketi yoksa, zaman kazanmak için bu şirketin yatırımcıya devredilerek işlemleri hızlandırmak için. Yani herhangi bir yatırımcı kulübe talip olmazsa genel kurulda alınan karara rağmen kulüp dernek statüsünde yaşamaya ya da daha doğru tabirle hayatta kalmak için mücadele etmeye devam edecek.
Peki zaman neden önemli? Hepinizin bildiği gibi Altay’ın geçmiş dönem borçları olduğu kadar mevcut futbolcu kadrosuna da borçları mevcut. Bu borçlar sebebiyle takımda hemen hemen tüm oyuncuların alacaklarına karşılık sözleşmelerini fesih etmeleri an meselesi. Malum uzun soluklu FIFA transfer yasaklarımız da var. Federasyonunun şirketleşerek liglere katılımı onaylaması için verilen süre eksik bilgilendirilmediysem fikstürün çekildiği zamana kadar. 
Transfer dönemi 24 Haziran’da başlıyor. Biz yatırımcı bulup şirketleşecek olsak dahi yasal işlemler gecikirse yeni sezona yatırımcı destekli katılma şansımız olmayabilir. Kulüpte belirsizlik durumu mevcut kadrodaki oyuncuların başka kulüplerle anlaşmasının önünü açabilir. Transfer yasağımızı da göz önünde bulundurursak gelecek sezon lige katılabilecek kadroyu yetiştiremeyebiliriz. Bu sebeple futbol şubesini devralabilecek bir şirket baştan kuruldu ki yatırımcı bulma, pazarlık ve anlaşma süreçlerini de göz önünde bulundurularak zaman kazanılsın. Sürecin bu kadar kısa zamana sıkışma zorunluluğunu düşünürsek 29 Mayıs akşamı genel kurulun gerekli yüzde 75’i bulamayarak toplanamaması önceki yazımda detaylı olarak anlatmaya çalıştığım sebeplerden ötürü gelecek yıl kulübün 2.Lig’de yarışmacı olarak katılamama durumuna sebep olabilir. Bu sebeple bu tarihte genel kurul salonunda bulunmak her Altaylının kulübüne borcu olmalıdır. 
Tüm bunlarla birlikte asıl mesele, ben de dahil herkesin sorması gereken hazır yatırımcı adayı var mı? Şirketleşme sürecinde kulüpte yapılan ve şahsen katıldığım birçok toplantıda ve camia içinde birçok dostumuzla sohbetlerimizden çıkardığım sonuç hazır bir yatırımcı kapıda beklemiyor. Yani 29 mayısta karar alınacak 30 Mayıs’ta x şirketi kulübün futbol şubesini alacak diye bir durum yok. Bu sebeple tekrar vurguluyorum zaman kazanmak ve kararın ertelenmeden çıkması çok değerli. 
Yatırımcı adayı yok, peki aday adayı var mı? Altay’a gönül vermiş pek çok dostum bireysel ilişkileri üzerinden bazı yatırımcılara ulaşmaya gayret ediyor. Takdir edersiniz bu süreç gizlilik içerisinde yürütülmesi gereken süreçler. Birçok dostum soruyor, evet Mustafa Denizli büyük bir özveri ve gayretle kulübümüz için bir şeyler yapmaya çalışıyor. Umarım onun da içinde olabileceği bir kurumsallaşma gerçekleşebilir. Dediğim gibi milyon dolarların söz konusu olduğu bu süreçte gizlilik çok önemli. Sadece söyleyebileceğim Altay çok koldan yoğun bakıma düşmüş hastasını tekrar ayağa kaldırabilmek için tüm olanaklarını kullanıyor. Bunu başarabilirse neden Altay bir kulüpten fazlası bir camiadır ve neden Büyük Altay olduğunu tüm ülkeye göstermiş olacağız.