Cumartesi günü, İzmir Alsancak Mustafa Denizli Stadında oynanan maçta, Karşıyaka, Bulvarspor'u zor da olsa 1-0 mağlup ederek 3 puanı, hanesine yazdırdı.

Geçen hafta Kırşehir deplasmanında alınan 4 farklı galibiyetten sonra, herkes, iyi futbolun devam edip etmeyeceğini görmek istiyordu. Maalesef istediğimiz oyunu sahada göremedik.Kazandık ama şampiyon gibi oynayarak kazanmadık.
     Bulvarspor kondisyon olarak, Kırşehir'e göre çok daha iyi durumda. Koştular, mücadele ettiler ve çabuk çıkabildekleri ataklarda, pozisyonlar buldular. Ön bölgede etkili bir oyuncuları olsaydı, bambaşka bir skor ortaya çıkabilirdi. 
     Karşıyaka her ne kadar baskılı oynuyor gibi görünse de bu yalancı baskıdan hiçbir verim alamadık. Rakip alanları kontrollü bir şekilde daralttı. pas trafiğimizi bozdu. Oyunu kanatlara yaymaya çalışsak da, kanatlardaki oyuncular, beklentilere cevap veremedi. Ne bir kanat hücumu seyredebildik, ne de etkili bir orta geldi. 
Buna karşılık, Bulvarspor oyuncuları, ayağa hızlı paslarla, hücuma çıkarken etkili oldular. Fakat hücum bölgesindeki oyuncuları, istenen kalitede değildi. 
  Karşıyaka'ya gelirsek, gol ölü toplara ve karambollere kaldı. Çünkü çalışılmış bir hücum organizasyonumuz yok. Ezberlenmiş bir oyun planımız yok. Bir de üzerine daha ilk yarıdan, Enes sakatlanınca işler iyice zora girdi. Maç boyunca yağan yağmur da oyun kalitesini etkiledi. 
     İkinci yarı, bu takımın bana göre en önemli oyuncusu İhsan Kurt da oyundan çıkmak zorunda kaldı. Hocanın tercihi miydi, yoksa zorunlu bir değişiklik miydi? bulunduğum noktadan anlayamadım. Umarım sakatlığı yoktur. Çünkü yerine oyuna dahil olan Yasin, hiç umut vermedi. Buna karşın, Enes'in yerine oyuna dahil olan Ali Gayla, etkili bir performans sergiledi. En kritik dakikalarda,  bir karambolde, topu iyi takip ederek, golü yaptı ve Karşıyaka adına günü kurtardı. Kendisini tebrik ediyorum. 
    Alt liglerin kronik hastalığı, oyunu soğutma ve zaman geçirme(gerçi üst liglerde de var) bu maçta da ön plandaydı. Bulvarspor oyuncuları daha ilk yarıdan, zamana oynamaya başladılar. Tribündeki herkesin gerilmeye başladığı dakikalarda Ali Gayla'nın kaydettiği gol ilaç gibi geldi! Bu dakikaya kadar, her pozisyonda zaman geçiren rakip, bir anda ateş almış gibi oynamaya başladı! 
Şunu merak ediyorum: Diyelim ki maç berabere devam ediyor ve hakem 10 dakika uzatma göstermeye karar verdi ve dakika 89. ev sahibi takım golü yaptı. Ve hakem 10 dakika uzatma oynatacak! Fakat bütün maç vakit çalan da deplasman takımı! Siz hakem olsanız, bu ödülü, zaman hırsızı takıma verir misiniz? Yoksa 2-3 dakika uzatma verip, maçı bitirir misiniz? 90+9'da bütün maç süre çalan takım, gol atıp puan alsa ne hissedersiniz? Kurala baktım. Kural şöyle:  Maçı daha önce hesapladığınız süre kadar oynatın diyor. Sizce bu kural adil mi? Bence değil... 
    Bir genel değerlendirme yaparsak, görünen o ki, Karşıyaka bu ligi sonuna kadar kovalayacak. Futbol iştahları yerinde olduğu sürece, her maçı kazanma şansları var. Ama takımın canı istemediğinde oynamama huyu da var! O yüzden, bu takım adına hiç kimse söz veremez. En iyisini umut ederek, desteklemek dışında elimizden gelen bir şey yok. Biz de öyle yapacağız. 
    Bu hafta kongre olacak. 113 yıllık çınar, Atatürk'ün, armasında ay yıldız taşıma onurunu verdiği kulüp, satılacak mı? Bana göre anlık başarıların çok anlamı yok! Bu devirde başarı ayakta kalmak, hayatta kalmaktır! 
    Sevgi ve Saygılarımla