Kendi hikayesini yazan ve tutkusu olan işte marka olmayı başarmış birini anlatacağım size;

Mahsun Atlı. ’ Diyarbakır’ da doğduğunu söyleyen Mahsun’a ilk tepkim şu oldu, ‘’Diyarbakırlı çiğ köfte yapar, kokteyl mi yapar?’’ Güldü o da. Meyveleri süt, buz ve çeşitli esanslarla karıştırıp dünyanın en güzel içeceklerini ortaya koyan bir yıldız Mahsun.

En iyi pastanelerdeki tatlılarda bile bu kadar güzel tatlar almadığımı söylemeliyim, bir tat şöleni sunuyor Mahsun’un aşkı size. İbrahim ile oturup onu izledik, soluk almadan. Shakerı sallarken yüzündeki ifade o kadar tatlı ki, ne düşündüğünü sorduk, ‘’ İlk mesleğe başladığım anı hatırlıyorum’’ dedi. 2009’da mesleğe başlayan Mahsun o anları şöyle anlattı; ‘’ Restaurantta komi olarak başlamıştım, kendimi geliştirmeyi hedefleyerek bara geçtim ve içeceklerle ilk dansım orada başladı. Senenin sonunda epey ilerlemiş, içeceklerin ruhunu keşfetmiştim.’’ İçeceklerin ruhu mu diye sordum hayretle, anlatmaya devam etti, “Her içeceğin sesi ve karıştırılma hızındaki yaydığı koku başkadır.’’ Şaşırarak sormaya devam ediyorum, peki senin en sevdiğin karışımlar nelerdir? ‘’Sour kokteyller, yani görünüşü güzel sunumda tatları güzel, uğraştırıcıdır ve ben uğraştırıcı iksirlere bayılırım, kendi reçetelerimi oluşturarak yepyeni tatlar elde ettiğimde, ilk kendim tadar ve misafirlerime sunarım.

Şu ana kadar 170 reçetem var ve insanların her yıl yeniden bu tatlar için beni bulmaları, işime çok çok daha fazla motive olmamı sağlıyor. Gelecekte kendi barımda reçetelerimi sunmak için büyük heyecan duyuyorum, şu an Hilton markasıyla kendimi daha da geliştirme fırsatına sahip olduğum için çok mutluyum.’’ 1995 doğumlu Mahsun Atlı, çocuklara hazırladığı kokteylleriyle çok meşhur. Onlar için özel sipariş verdiği hayvanlı bardakları kullanıyor. Müşteri duygusal bir şarkıyla olur da ağlarsa başarıyla susturuyor, şahsen ben babamın söylediği Rod Stewart’ın I’m Sailing şarkısında ağlamaya başladım, bana dedi ki ‘’Lütfen kendinizi üzmeyin, bu an çok güzel bir an ve güzel anarak, gülerek anarak mutluluğu çoğaltalım.’’

Orada o kadar işinin arasında beni fark etmesi ve yardımcı olmaya çalışması işinde neden bu

kadar başarılı olduğunu da açıklıyor. İnsana dokunan ve insan duygusuna önem veren

kişiler gerçekten işinde her yeni gün kendini aşmaya daha meyilli kişiler oluyor. Kendi reçetelerini kitap olarak basmayı düşünür müsün dediğimde, ‘’kimse kendi  reçetesini vermez’’ diyor, haklı ama bu tatları yazıp kilitleyeceği bir kasa kendisine acilen hediye edilmeli, bu tatlar giderse insanlığı ne renklendirecek ki? Tat oluşturmak apayrı bir sanat. Mahsun’u bu yıl Doubletree By Hilton Kemer’de bulabilirsiniz, Branson’da. Sakın kaçırmayın dostlarım.