Önce Cemil Tugay’ın yerinde olsam sonra Özgür Özel’in yerinde olsam başlığından sonra CHP Genel Başkanımız Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı adaylığı ile ilgili önseçim açıklaması bu başlığı kaçınılmaz hale getirdi.

Önce bir geriye gidelim ;

Yerel seçimleri kaybettikten sonra ne yapacağını bilemeyen Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP genel başkanımız Özgür Özel ile normalleşme sürecine girdi.

 Ve onu kamuoyunda, CHP tabanında tartışılır hale getirdi.

  Sonunda kalemi kırdı, Cumhuriyeti kuran parti Cumhuriyet Halk Partisi'ne terörist parti yaftasını yapıştırdı ve en büyük iki ilçeden biri Esenyurt'ta kayyum atattı. Beşiktaş belediye başkanını tutuklatarak hapse attırdı ve bunlar yeterli değil diyerek turpun büyüğü heybede cümlesi ile Ekrem İmamoğlu'na getireceği siyasi yasağın kendine göre müjdesini verdi.

 Turpun büyüğüne yargı ile gereğini yapacağım açıklamasını da yaparak  CHP'yi köşeye sıkıştıran bir hamle yaptı...

Bunun karşılığında CHP’nin yapacağı 2 şey kalmış idi;

1. İmamoğlu'na getirilecek bu siyasi yasağa bir koruma kalkanı geliştirmek, Ekrem İmamoğlu’nu ön seçimde aday yapmak.

2. Anadolu'ya inerek, şehir şehir gezerek ülkenin getirildiği bu duruma isyan ederek halkı İmamoğlu’na oy vermesine ikna etmek.

Bu aslında çok doğru bir yöntem

1 milyon 600 bin üyenin oy kullandığı şeffaf demokratik bir yöntem ile cumhurbaşkanı adayının belirlendiği bir CHP ve bir tarafta sahada daha bugünden "Ya hep beraber, ya hiç diyen, ne yapacaksak milletçe hep beraber yapacağız diyen, hep beraber mücadele edeceğiz ve onu yeneceğiz  ya da herkes sırasını bekleyecek diyen, Nazi döneminin ünlü muhaliflerinden ‘Martin Mi Möller’in dediği gibi sonra benim için de geldiklerinde sesini çıkartacak kimse kalmamış idi’ dememek için artık ayağa kalkma zamanı diyen ,kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” diyerek devrimci cümleler kuran Ekrem İmamoğlu. Diğer tarafta ülkücü olduğunu inkar etmeyen, klasik bir CHP’li olmayan, Ankara büyükşehir belediyesinde kurduğu ekipte CHP’liden çok MHP kökenlilerin yoğun olduğu, Ankara CHP örgütünün kendilerini tam manası ile Ankara da iktidar olarak görmediği ve olası cumhurbaşkanlığında aynı kadrolaşmayı devam ettireceği önsezisi CHP tabanında hakim olan Mansur Yavaş...

Bu atmosferde yapılacak önseçimde Ekrem İmamoğlu’nun çıkacağını tartışmasız tüm CHP’liler tahmin eder.

Bunu Mansur Yavaş’ın da bilmemesi mümkün değil..

Geçtiğimiz yazılarımda da belirttiğim gibi bir belediye başkanına getirilecek siyasi  yasak ile cumhuriyetin kurucusu bir partinin cumhurbaşkanı adayına getirilecek yasak hiç bir zaman aynı kefede olamaz.

Böyle bir durumda getirilecek yasağın dünyada ne kadar ses getireceğini kimse gözardı edemez.

Ve sonuç olarak yukarıdaki başlığı hatırlatarak Mansur Yavaş’ın yerinde olsam ;

“İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu'na getirilmek istenen haksız hukuksuz adaletsiz mesnetsiz bu siyasi yasağa karşı Ekrem İmamoğlu'nun yanındayım, sonuna kadar destekçisiyim, onun karşısında aday olmuyorum, partim CHP’nin emrindeyim” cümlesi onu çok daha büyütecektir...