1940 yazıydı ve İngiltere, Dunkirk'ten kıl payı kaçışının üzerinden sadece birkaç hafta geçmişti. Bir Alman saldırısı tehdidi altında olan Birleşik Krallık, güney kıyılarında işgal tehlikesiyle karşı karşıyaydı. Kasaba ve köyler, kum torbaları, barikatlar ve dikenli tellerle savunma hattına dönüştürülmüş, gönüllüler denizi ve gökyüzünü gözetliyordu. Tepeden uçan düşman uçaklarının vızıltısı, endişeli bekleyişi pekiştiriyordu.

Highcliffe-on-Sea'de cadıların gizemli toplantısı

Highcliffe-on-Sea kasabasında, bir grup cadı, ülkenin savunması için ellerinden geleni yapmaya karar verdi. 1 Ağustos 1940'ta, Wicca'nın büyük şabatlarından biri olan Lammas Günü'nün arifesi gecesi, eski bir ormanda buluştular. Bu gece, askeri kod adı "Güç Konisi Operasyonu" olarak bilinen bir ritüelin gerçekleştirileceği gündü. Bu ritüelin Berlin'deki Adolf Hitler'in zihnine büyülü bir saldırı düzenleyeceği iddia ediliyordu.

Güç konisi büyüsü ve Wicca'nın rolü

Wicca'da "Güç Konisi" olarak bilinen enerji yükseltme yöntemi, bu ritüelin merkezindeydi. Wiccanlar, bir daire içinde durarak, enerjiyi yükseltmek ve yukarıya doğru uzatmak için çeşitli ritüel hareketleri gerçekleştirirler. Ritüel doruk noktasına ulaştığında, lider gruba işaret verir ve enerji konisi hedefe doğru gönderilir. Bu yöntem, tarih boyunca İngiliz cadılarının gizli bilgilerine dayanarak uygulandığı iddia edilmektedir.

Gerald Gardner'ın iddiaları ve Wicca'nın tarihçesi

Wicca'nın kurucusu Gerald Gardner, 1954 tarihli "Witchcraft Today" adlı kitabında, İngiliz tarihindeki iki önceki büyülü müdahalenin başarıyla sonuçlandığını yazmıştır. İlk olarak 1588'de, İspanyol Donanması fırtınalarla dağıldıktan sonra vazgeçtiği saldırıda ve 1805'te Napolyon'un İngiltere'nin işgalini iptal ettiği dönemde benzer ritüeller uygulandığını belirtmiştir. Gardner, bu tür büyülü müdahalelerin etkili olduğunu ve Hitler'in zihnine "denizi geçemezsin" düşüncesinin yerleştirildiğini öne sürmüştür.

Bulunan 64 bin yıllık 'atölye'de 24 bin yıllık insan izine rastlandı Bulunan 64 bin yıllık 'atölye'de 24 bin yıllık insan izine rastlandı

Ritüelin gerçekliği ve tarihçilerden görüşler

Gardner, ritüelin etkili olup olmadığını kesin olarak söylememiştir ancak bu olayın modern Wiccanlar arasında önemli bir efsane haline geldiğini belirtmiştir. İngiliz yetkililerin bu tür batıl inançlara dayalı olarak Nazi liderlerini psikolojik olarak etkilemek istemiş olabileceği düşünülmektedir. Richard Spence'in 2008 tarihli "Gizli Ajan 666: Aleister Crowley, British Intelligence and the Occult" kitabında ise ritüelin gerçek olmadığı, İngiliz yetkililerin batıl inançlı Nazi liderlerine bu tür bir saldırının yapıldığını düşündürdüğü öne sürülmüştür.

Modern efsaneler ve akademik görüşler

California Eyalet Üniversitesi, Northridge'de antropolog ve folklorcu olan Profesör Sabina Magliocco, tarihçilerin bu ritüel için doğrudan bir kanıt bulamadığını belirtmiştir. Ancak, Gardner'ın anlattığı olayların modern Wiccanlar arasında önemli bir efsane haline geldiği ifade edilmektedir. 1970'lerde Aleister Crowley'in oğlu Amado Crowley, babasının büyülü gücünün etkisiyle Nazi liderinin yardımcısı Rudolf Hess'in İskoçya'ya paraşütle iniş yaptığını iddia etmiştir.

Bu büyüsel efsaneler ve ritüeller, tarihi bir gizem olarak kalmakta ve günümüzde hâlâ tartışılmaktadır. Gerçek olup olmadıkları kesin olmasa da, bu tür efsaneler tarihsel ve kültürel anlamda büyük bir ilgi çekmektedir. Siz okurlar, büyüye inanmasanız da, tarih ve kültür açısından bu tür ilginç olayları dikkate alabilirsiniz.

Muhabir: Mehrican Candemir