Hindistan, nüfusunu 1.441 milyara çıkararak Çin'i geride bıraktı ve resmen dünyanın en kalabalık ülkesi oldu.
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu'nun (UNFPA) yeni yayımlanan raporu, dünya gündemine bomba gibi düştü. 2024 Dünya Nüfusu Durum Raporu'na göre, Hindistan 1.441 milyarlık nüfusu ile tarihinin en kalabalık dönemini yaşarken, Çin'i geride bırakarak "dünyanın en kalabalık ülkesi" unvanını aldı.
Neler Değişti?
Raporda, dünya nüfusunun şu an 8.119 milyar olduğu belirtiliyor. Bu sayı içerisinde Çin ise 1.425 milyar nüfus ile ikinci sıraya gerilemiş durumda. Hindistan'ın zirveye yükselişinde ise şu faktörler etkili oldu:
Sosyo-Ekonomik Gelişme: Hindistan'ın son yıllarda kaydettiği ekonomik atılım ve sosyal iyileşme, nüfus dinamiklerini etkiledi.
Düşen Anne Ölüm Oranları: Sağlık hizmetlerindeki gelişmeler sayesinde anne ölüm oranlarının düşmesi, nüfus artışına katkı sağladı.
Uzman Görüşü
Uzmanlar, Çin'in tek çocuk politikasının kaldırılmasına rağmen, yaşlanan nüfusu ve düşük doğum oranları nedeniyle bu yüzyılın sonunda 1 milyarın altına düşebileceğini öngörüyor. Bu durum, küresel güç dengelerini de etkileyebilir.
Raporda Neler Var?
UNFPA raporu sadece nüfus sayılarından ibaret değil. "İç İçe Dokunan Hayatlar, Umut İplikleri: Cinsel sağlık, üreme sağlığı ve bunların hakkındaki eşitsizliklerin sona erdirilmesi" başlığıyla yayımlanan raporda, dünya genelinde cinsel ve üreme sağlığı alanındaki eşitsizliklere de dikkat çekiliyor.
Şok Edici Farklar
Rapora göre Afrika'da gebelik ve doğum kaynaklı komplikasyonlar nedeniyle kadınların ölme olasılığı, Avrupa veya Kuzey Amerika'dakilere kıyasla 130 kat daha fazla. İnsani kriz veya çatışma yaşanan bölgelerde ise bu oran daha da korkunç bir hal alıyor ve gebelikte anne ölüm sayısı 500'e kadar yükseliyor. Raporda ayrıca, Kıta Amerikası'nda Afrika kökenli kadınların doğum yaparken ölme riskinin daha yüksek olduğu ve 2016'dan bu yana gebelikte anne ölümlerinde azalma olmadığına vurgu yapılıyor.
Çözüm Nerede?
BM Nüfus Fonu, bu eşitsizliklerin ortadan kaldırılması için cinsel ve üreme sağlığı hizmetlerine erişimin artırılmasını öneriyor. Raporda yer alan veriler, önümüzdeki yıllarda küresel kalkınma çabalarının yeniden şekillenmesine ve yeni politikaların oluşturulmasına neden olabilir.
Unutmayın! Bu gelişmeler, yalnızca nüfus sayıları değil, aynı zamanda sağlık hizmetlerine erişim, kadın hakları ve kalkınma gibi birçok önemli konuyu da gündeme getiriyor.
