EKONOMİ - FİNANS

Türkiye'nin yer altında bekleyen 5 bin ton altın rezervi'nin değeri 300 milyar dolar

Ankara - Türkiye Madenciler Derneği (TMD) Başkanı Mehmet Yılmaz, Türkiye'nin madencilik potansiyeline dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Abone Ol

Geçtiğimiz günlerde Ankara'da bir grup gazeteciyle bir araya gelen Yılmaz, Türkiye'nin altın madeni potansiyeli ve sektörün genel durumu hakkında önemli bilgiler paylaştı. Yapılan modelleme çalışmaları sonucu, Türkiye'nin 6 bin 500 ton altın potansiyeline sahip olduğunu belirten Yılmaz, bu potansiyelin 1500 tonunun yerini bildiklerini ve üretime başladıklarını ifade etti.

Yılmaz, altın ithalatı ve ihracatı konusuna da değindi. Geçen yıl altın ithalatına 31 milyar dolar harcandığını, buna karşın ihracatın 12 milyar dolarda kaldığını belirten Yılmaz, bu alandaki ticaret açığının 19 milyar dolar seviyesinde olduğunu söyledi. Yılmaz, yerli altın üretiminin artırılmasının, ekonominin enflasyonist etkilerden korunması için büyük bir avantaj sağlayacağını vurguladı.

"Türkiye'de altın üretimi, ekonomiyi enflasyonist etkiden kurtarma çabalarında avantaj sağlayacak" diyen Yılmaz, mevcut yasalar gereği üretilen altının Merkez Bankası'na satılmak zorunda olduğunu hatırlattı. Merkez Bankası'nın bu altını lirayla satın aldığını belirten Yılmaz, aksi takdirde dolar ile satın alınması gerektiğini ve bunun da ekonomiye ek bir yük getireceğini ifade etti.

Madencilik Sektöründe Yeni Düzenleme Beklentisi

Yılmaz, madencilik sektörünün yeni düzenlemelere ihtiyaç duyduğunu belirterek, madencilik izinlerinin hızlandırılması ve maden üretiminin artırılması için yeni düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerektiğini dile getirdi. Son 10 yılda madencilik arama ruhsat sayısının 40 binden 5 bine gerilediğini belirten Yılmaz, bu durumun sektör üzerinde olumsuz etkiler yarattığını söyledi.

"Yeşil Dönüşüm ile Madencilik 9 Kat Artacak"

Yeşil dönüşümün madenciliğe olan ihtiyacı artıracağını vurgulayan Yılmaz, "Yeşil dönüşüm ile maden ihtiyacı mevcut durumdan 9 kat daha artacak. Fosil yakıtlardan uzaklaşalım, daha fazla yenilenebilir enerji kullanalım ve daha fazla batarya üretelim, elektriği depolayalım, güneş panelleri ve rüzgar santralleri üretelim ve böylelikle fosil yakıtlardan uzaklaşalım diyoruz. Bunun bugünkü tespitle anlamı 9 kat daha fazla madencilik demek" şeklinde konuştu.

Türkiye'nin bor madeni konusunda dünya rezervlerinin yaklaşık yüzde 70'ine sahip olduğuna dikkat çeken Yılmaz, bu madenin uç ürüne dönüştürülmesi halinde Türkiye'nin dünya çapında söz sahibi olabileceğini söyledi. Bir ton ham borun 300-500 dolar arasında değeri olduğunu, ancak bu madenin ara ürüne dönüştürüldüğünde fiyatının 4 bin dolara, ileri teknoloji ürünlerinde ise 500 bin dolara kadar çıkabildiğini belirtti. "Cam teknolojisini, zırh teknolojisini bu ülkede yaparsanız, muazzam bir katma değer yaratırız" dedi.